Almanya'nın Thüringen eyaletinde aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisinin ve Hristiyan Demokrat Birlik Partisinin (CDU) desteğiyle Hür Demokrat Partili (FDP) adayı Thomas Kemmerich başbakan seçildi.

Thüringen eyalet Meclisinde eyalet başbakanlığı için yapılan seçiminin ilk iki turunda Sol Partili Bodo Ramelow ile AfD’nin adayı Christoph Kindervater yeterli çoğunluğu bulamadı.

Salt çoğunluğun yeterli olduğu üçüncü turda 2014’den beri eyalet başbakanlık görevini yürüten Ramelow, Kindervater ve FDP milletvekili Thomas Kemmerich yarıştı.

Kemmerich, 90 milletvekilinin 45’inin oyunu alarak Thüringen eyaletinin başbakanı seçildi. Yeşiller ve Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) desteğini alan Ramelow 44 oyda kalırken, 1 milletvekili de çekimser kaldı. Kindervater’e ise oy çıkmadı.

Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ve AfD milletvekilleri Kemmerich'i destekledi.

Böylece Almanya tarihinde 1953'den sonra ikinci kez bir eyaleti FDP'li bir başbakan yönetecek.

Hristiyan Birlik partileri erken seçim istiyor

Thomas Kemmerich’in eyalet başbakanı seçilmesinin ardından Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin temsilcileri eyalette erken seçime gidilmesini istedi.

CDU Genel Başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer, bazı temaslar için bulunduğu Strazburg kentinde yaptığı açıklamada, CDU Thüringen Eyalet Meclis Grubunun seçimlerdeki tutumunu yanlış bulduğunu belirterek, meclis grubunun CDU Genel Merkezi’nin tavsiyelerine, taleplerine ve ricalarına uymadığını ifade etti.

CDU Thüringen Meclis Grubunun aşırı sağcı AfD ile birlikte hareket etmesine tepki gösteren Kramp-Karrenbauer, bu durumdan temiz bir şekilde çıkmak için eyalette erken seçimin bir yol olup olmadığına bakmak gerektiğini kaydetti.

Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Başkanı Markus Söder de Kemmerich’in AfD'nin oylarıyla seçilmesine tepki göstererek, erken seçimin yapılmasının en iyi çözüm olacağını belirtti.

CDU Genel Sekreteri Paul Ziemiak da Berlin’de yaptığı açıklamada Thüringen Eyalet Meclisinde sonuçlanan seçimin ülkeyi böldüğünü vurgulayarak erken seçime gidilmesi gerektiğini dile getirdi.

FDP Genel Başkanı Christian Lindner ise, partisinin Thüringen Eyalet Meclisinde AfD ile iş birliği yapması için ortak bir temel bulunmadığını söyledi.

Thüringen eyaletinde AfD ve Sol Parti dışındaki partileri Kemmerich ile birlikte çalışmaya çağıran Lindner, bu birlikte çalışma yapılamadığında erken seçimin gerekli olabileceğini kaydetti.

AfD'nin desteğiyle seçilmesine büyük tepki

Kemmerich’in aşırı sağcı AfD’nin desteğiyle seçilmesine büyük tepki geldi.

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, AfD’ye karşı tüm demokratların birlikte durması gerektiğini belirterek, "Aşırı sağcıların oylarıyla başbakan seçilmek tamamen sorumsuzca. Bunu anlamayan tarihimizi anlamamıştır." ifadelerini kullandı.

Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Olaf Scholz, Thüringen’de yapılanların önceden tasarlanmış bir oyun olduğunu belirterek bu konuda federal düzeyde koalisyon ortağı CDU’dan açıklama istediklerini belirtti.

SPD’li Scholz, Thringen’de yaşananlarla Almanya’nın siyasi demokratik tarihinde bir tabunun yıkılması anlamına geldiğini ifade ederek, SPD’nin AfD ile işbirliği yapmasının kabul edilemez olduğunu kaydetti.

Yeşiller Partisi Federal Meclis Grubu Başkanı Katrin Göring-Eckardt da Twitter'dan "İnanılmaz. Bugün Kemmerich’in AfD’nin oylarıyla başbakan seçilmesi bir kaza değil, ülkemizin temel değerlerinin bilinçli ihlal edilmesidir. Demokrasinin düşmanlarıyla Thüringen eyaletinde gelecek inşa edilemez." ifadelerini paylaştı.

Ekim ayında yapılan Thüringen Eyalet Meclisi seçimlerinde Sol Parti 29, AfD 22, CDU 21, SPD 8, Yeşiller ve FDP de 5’er milletvekili çıkarmıştı. CDU, Sol Parti ve AfD ile, Sol Parti de AfD ile koalisyon yapmayacağını açıklamıştı.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ilk kez Almanya'da bir eyalet başbakanının aşırı sağcı bir partinin oylarıyla seçilmesine tepki gösteriliyor.