Almanya'da Avrupalı Türk Demokratlar Birliği UETD'nin Gelsenkirchen şubesi saldırıya uğradı.

24 Ekim'i 25 Ekim'e bağlayan gece gerçekleştirilen saldırıda derneğin duvarlarına ve camlarına sprey boya ile Türkiye’deki iktidarı hedef alan hakaret içerikli yazılar yazıldı. Derneğin camlarına aynı zamanda sol bir örgütün ismi ve sloganlarını yazan saldırganlar, AK Parti ve UETD çalışanlarına yönelik bir tehdit mektubu bıraktılar.

Son bir yılda UETD şubelerinin 8 kez saldırıya uğradığını belirten UETD Genel Başkanı Zafer Sırakaya, “Gelsenkirchen şubemiz ise ikinci kez terör örgütlerinin hedefi oldu. UETD'ye yönelik bu saldırıları saldırganlar çekinmeden web sitelerinde açıkça yayınlıyorlar. Bu, saldırganların güvenlik güçlerinden çekinmediklerini ve polisin de failleri yakalamak için bir gayret içinde olmadığının işaretidir. Avrupa’nın 15 ülkesinde örgütlü̈ olan UETD, bulundukları ülkelerin kanunları çerçevesinde hareket etmekte ve demokratik zeminde çalışmalar yapmaktadır. Özellikle Alman politikacıların ve yetkili kurumların yöneticilerinin UETD’yi bu saldırılar karşısında yalnız bırakması üzücü̈ ve endişe vericidir. Bundan sonra gerekli önlemlerin alınmasını ve bu saldırıları gerçekleştirenlerin en kısa zamanda yakalanarak cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Almanya'da Avrupalı Türk Demokratlar Birliğinin (UETD) Gelsenkirchen şubesine yönelik taşlı ve boyalı saldırıya ilişkin, Alman kamuoyu ve güvenlik güçlerinin Türk toplumuna yönelik saldırılara ilgisiz kaldığını bildirdi.

Yeneroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Almanya'da toplumun takdirini kazanmış, Avrupa'da 15 ülkede demokratik zeminde faal olan ve her defasında diyalog, toplumsal barış ve uyumu vurgulayan UETD'nin bir yılda 8 kez saldırıya uğramasının Alman kamuoyunda infiale yol açmamasının düşündürücü olduğunu belirtti.

Terör örgütlerinin Almanya'da neredeyse olağan hale gelmiş bu gibi saldırılarının, Türk toplumunun güvenlik hissine büyük zarar verdiğine dikkati çeken Yeneroğlu, şöyle devam etti: 

"Alman Federal Anayasayı Koruma Teşkilatının takibinde olan yasaklı bir örgütün bu saldırıyı (üstelik ikinci kez) gerçekleştirebiliyor olması, faillerle etkin bir şekilde mücadele edilmediğini, bilakis onların saldırılarını alenen gerçekleştirebildikleri uygun bir zeminin oluşturulduğunu göstermektedir. 3 milyonu aşkın Türkiye kökenlinin yaşadığı Almanya'da bu elim saldırılar, toplumsal uyuma ve birliktelik hissine büyük zarar vermektedir. Alman makamlarının ırkçı terör örgütü NSU davasındaki ihmalkarlık ve cezalandırma konusundaki gayretsizliklerinden doğan güvensizliği atlatamayan vatandaşlarımız, artan saldırılardan endişe duymaktadır."

"Toplumsal barış için tehlike çanları çalıyor"

"Alman kamuoyu ve güvenlik güçleri, Türk toplumuna yönelik saldırılara ilgisiz." ifadesini kullanan Yeneroğlu, Alman kamuoyuna UETD'ye destek verme çağrısında bulundu.

Almanya'da yaşayan Türkiye kökenlilerin, terör saldırılarına hedef olma korkusunun gölgesinde kültürlerini yaşama ve görüşlerini paylaşmaya çalışmasının, bu ülkede terörle mücadele konusundaki zafiyete işaret ettiğini kaydeden Yeneroğlu, bunun da toplumsal barış için tehlike çanlarının çaldığını gözler önüne serdiğini vurguladı.

Uzun yıllardır yaşadıkları ülkenin birer parçası olan bu insanların, bulundukları toplumda sivil toplum faaliyetlerini korkmadan sürdürmek istemelerinden daha doğal bir durum olamayacağına değinen Yeneroğlu, "Hemen hemen her gün tekrar eden bu vahşi saldırılar neticesinde ilgili makamları yeniden bu saldırılarla kararlı bir şekilde mücadele etmeye çağırıyorum. Bir kuruma mükerreren saldırabilecek kadar palazlanabilen şiddet yanlısı gruplara karşı Alman kamuoyu UETD'ye destek vermeli, böylece şiddete karşı açık ve kesin bir tavır almalıdır." değerlendirmesinde bulundu.