Almanya'da Türkçe'nin yok olma tehlikesi
Almanya'da Türkçe konuşan çocukların sayısının her geçen gün azaldığı ve okullarda ders olarak okutulmadığı takdirde Türkçe’nin kullanımının Almanya’da yok olmayla karşı karşıya kalacağı ifade edildi.
Heidelberg Üniversitesi Göç Araştırmaları ve Kültürlerarası Pedagoji Merkezi’nin yaptığı araştırmada, Almanya'daki ikinci ve üçüncü nesil arasında baskın dilin Almanca olduğu tespit edildi.
Merkezin başında bulunan Prof. Dr. Havva Engin, Baden Württemberg eyaletinin Baden bölgesinde Türk Dili ve Kültürü dersine giden öğrenciler arasında dil kullanma alışkanlıklarına yönelik anket çalışması düzenlediklerini söyledi.
Anket çalışmasına 10 bin 942 öğrenciden 6 bin 125'inin katıldığını ifade eden Engin, çıkan sonucun, Türkçe'nin, "anadil-göçmen dili" olarak gelecekte de var olması için sadece ailede değil, okulda da öğretilmesi gerektiğini ve Türkçeyi yaşatmak için ailelere de önemli görevlerin düştüğünü ortaya koyduğunu kaydetti.
İkinci ve üçüncü nesillerde baskın dil Almanca
Ankete katılan öğrencilerin yüzde 92'si Almanyadoğumlu ve bunların yüzde 85'i ikinci nesil, yüzde 4'ü ise üçüncü nesil.
Çalışma, Almanya’da yetişen Türkiye kökenli gençler arasında nesillere göre dil tercihlerinin değiştiğini gösteriyor. İkinci ve üçüncü nesiller arasında baskın dil olarak Almanca ortaya çıkıyor. Türkçe ise ikinci ve üçüncü nesilde hızlı şekilde önem kaybediyor.
Öğrencilerin Almanca ve Türkçe dil düzeylerini değerlendirmesi istenildiğinde, ilerleyen nesle göre Almanca düzeyi ve önemi artıyor, buna karşın Türkçe düzeyi önemli şekilde azalıyor.
Araştırmada, öğrencilerin aile fertleriyle dil kullanma alışkanlıklarında yüzde 58'inin evde Almanca ve Türkçe'yi birlikte kullandıkları, yüzde 28'inin aile içinde Türkçe, yüzde 8'inin ise Almanca konuştuğu görüldü. Öğrencilerin yüzde 83,5'i en çok büyükanne ve büyükbabalarıyla sadece Türkçe konuşuyorlar.
Arkadaş ve kardeşlerle Almanca
Çalışma, Türkçe'nin kardeşler arasında çok az kullanıldığını ve kardeşler arasındaki iletişimin genelde sadece Almanca veya iki dilde sağlandığını ortaya koyuyor.
Ankete katılan bu öğrencilerin yüzde 51,5'i kardeşleriyle sadece Almanca konuştuğunu dile getirirken, kardeşler arasında Türkçe konuşanların oranı sadece yüzde 16'da kaldı. İki dili birlikte kullanan kardeşlerin oranı ise yüzde 23.
Ayrıca ankete katılan öğrencilerin yüzde 79'u okulda arkadaşlarıyla teneffüslerde sadece Almanca konuşurken, yüzde 4'ü sadece Türkçe'yi kullanıyor.
Araştırmanın değerlendirme kısmında ise şu tavsiyelerde bulunuldu:
''Türkçe, anadil-göçmen dili olarak gelecekte de var olmak istiyorsa, sadece ailede değil, okulda da öğretilmeli. Türkçeyi yaşatmak için ailede en önemli görev anne-babaya düşüyor. Zira, çocuklar kardeşleriyle önemli ölçüde sadece Almanca konuşuyor, Türkçe'yi sevdirmek ve yaşatmak için büyükanne ve büyükbabanın rolü en az anne ve babanınki kadar önem taşıyor.''
Anahtar Kelimeler: