Merkez Ülkü Ocağı'nın salonunda yapılan programda şehitler için saygı duruşu ve istiklal marşı okunarak açılış yapıldı. Davetlileri selamlayan Dernek başkanı Eren Yakışır, Sinan Oğan'ın davete katılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek bundan sonra da faaliyetlerin tüm hızıyla süreceğini kaydetti.

OY KULLANIRSANIZ DİKKATE ALINIRSINIZ

Başkan Yakışır'ın bu kısa selamlama konuşasından sonra kürsüye gelen Sinan Oğan, 7 haziran 2015 seçimlerine değinerek, Avrupalı seçmenin kendi adaylarıyla TBMM'de temsil edilmesi gerektiğne işaret ederek, ''nasıl İstanbul 3 bölgeden oluşuyorsa; Avrupalı seçmen içinde bir bölge oluşturulmalıydı. Fakat mevcut hükümet bunu kabul etmedi. Oylarınız boşa gitmeyecek ve Türkiye geneline yayılacak. 2011 seçimlerinde İstanbul 3. bölgeden seçilen milletvekilimiz, yurtdışından gelen oyların sayılmasından sonra 37 oy farkıyla seçilemedi. Bunun için her oy çok önemli. Sandığa gidin ve oyunuzu kullanın. İradenizi sandığıa yansıtın ki dikkate alınasınız.. Özünüzü ve benliğinizi kaybetmeden Avrupa'ya entegre olmalısınız.''

TÜRKİYE'DEKİ SİYASİ GELİŞMELERİ BURAYA YANSITMAYIN

Türkiye'deki siyaseti buraya yansıtmadan birlik ve beraberlik içinde olunmasına dikkat çeken Oğan, 'hangi siyasi görüşden olursanız olun birlik ve beraberlik içinde olunuz. Ben şahsen bugün buradayım, fakat yarın Türkiye'ye döneceğim. Sizler yine başbaşa kalacaksınız. Sizler gönüllü elçilerimizsiniz. Ancak, birlik içinde olursanız Ermeni yalanlarını boşa çıkarırsınız. Bu ve buna benzer durumlarda güçlü olur ve sözünüz geçer. Türkiye'deki siyasi gelişmeleri buraya yansıtmayın. Sizi polemik konusu yapan siyasileri de dışlayın. Ben dahi olsam; fırsat vermeyin. Avrupa Türklüğünün gücü bunun içindedir. Avrupa Türklüğüne bir bütün olarak bakılmalı. Siyasetçiler olarak sizlerin öünü de açmak bizlere düşüyor'' şeklinde konuşması salonu dolduran davetlilerden yoğun alkış aldı.

AVRUPALI TÜRKLERE FARKLI MUAMELE YAPILMAMALI

Yurtdışıındaki Türklerin Türkiye'deki sorunlarında da değinen Oğan, emlak, mülk edinme, mavi kart, askerlik  gibi sorunların tamamen çözülemdiğini dile getirerek, ''biz MHP olarak Avrupa Türklüğüne maddi imkanları geniş diyerek farklı bakmayı önleyeceğiz. Iğdır'daki, Ankara'daki veya Türkiye'nin herhangi bir ilindeki vatandaş nasıl muamale görüyorsa aynısı Avrupalı Türkleri için de yapılmalı. Örnek olarak askerliği yurtdışındaki Türk vatandaşları dövizle yapıyor. Bu farklılık önlenecek. Her Türk vatandaşaı bizim için aynıdır. Dünyanın neresinde olursa olsun bu farketmemeli. Askerlikten elde edilen döviz Türkiye için bir gelir kaynağı olarak görülmemeli. Belki sembolik olarak cuzi bir miktar alınabilir. Gençlerin anavatanla olan gönül bağları sağlamlaştırılmalı.''

ERMENİSTAN ÖNCEAZERBAYCANLA SORUNUNLARINI ÇÖZSÜN

Ermenilerin 100. yıl dolayısyla Türkiye'den haksız olarak toprak talebinde bulunmasına dikkat çeken Oğan, 23 sene önceki Hocalı katlimanı Ermenistan Devlet Başkanı'nın kendisinin alenen söylediğini ifade ederek, ''Dağlık Karabağ'da, 'Ermenilerin şakasının olmadığını Hocalı katliamanı yaparak gösterdik^diyen bir Devlet Başkanı, şimdi 100 yıl önce yaşanan olaydan dolayı Türkiye'yi uluslarası baskılarla köşeye sıkıştırıp toprak talebinde bulunmak için çaba sarfediyor. Bu konuda da  Türkiye masadan kaçmıyor. Olayın tarihi ve uluslararası hukuk boyutu ele alınmalı. Fakat; Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ işgali sona ermeli. Ondan sonra Ermenistan'la Türkiye ile ilişkilerin başlaması söz konusu olur. Komşularımızla sürtüşme halinde olmak isteyen bir devlet değiliz. Şuanda Türk dışişleri bakanlığı inşallah ve maşallahlarla olaya bakıyor. Bulunan mevki icraat makamıdır. MHP olarak butür dışişleri çalışmasını kabul etmemiz düşünülemez. Ülkeye göre büyükelçi çekmek adet haline geldi. Bir dışişleri politikası olmalı. Lüksemburg'dan büyükelçini çek, Rusyadan ve ABD'den çekme. Böyle bir dış politika olmaz. Bu ülkelerle masaya oturulup olayların detayları anlatılmalı. Uluslararası temel kurallar işletilecek. Tarihimizin hiçbir dönemeninde kara noktamız yoktur.''

İKİ YÜZLÜ SİYASET YAPILMAMALI  

İsrail ile ilişkiler konusu hakkında da bilgi veren Oğan, ''malumunuz üzere bir one minute (bir dakika) olayı yaşandı ve o zaman ki başbakan R.T. Erdoğan, İsrail ile ilişkilerin durdurulduğunu söyledi. Bu dönemde kardeş Azerbaycan ile ticari olarak ilişkiler sadece % 7 orannda arttı. İsrail ile ticari ilişkiler ise % 35 oranında arttı. Kendisine bunu sorduğumda aldığım cevap şu oldu: 'Ticaret başka siyaset başka.' Böyle iki yüzlü bir siyaset olmaz. Komşularımızın içişlerine karışmayıp, onların iç meselelerinde de barıştıran taraf olacağız. Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük yalnızlığını yaşıyor. İşte Süriye, Mısır ve Libya örneği. Buralarada yalnızlıkları yaşıyoruz. Ülkelerin toprak bütünlüğünü korumalarına destek veren bir ülke olmalıyız. Bu sorunlar hep bir dış politikamızın olmayışınından kaynaklanıyor. MHP haysiyetli bir dışpolitika sergileyerek bu sorunların üstesinden gelecek.''

ÜLKEMİZ ADIM MADIM DİKTATÖRLÜĞE GİDİYOR

Ekonomik reformlar konusunda ise, bölgelere göre farklı muamele yapılmasının sakıncalarını dile getiren Oğan, ''MHP'nin iktidarında, eline silah alan istediğini alamayacak. Her fert bireysel özgürlük hakkına sahip. Hiçbir ferdin diğerine karşı üstünlüğü olmayan bir ülke olursak sorunların üstesinden geliriz. Avrupa Birliği konusunda da, bizim yeterli kaynaklarımız mevcut. AB'nin yap dediğini yapıp, yapma dediğini de yapmama gibi bir ortaklık düşünmüyoruz. Onlar bize gelin üye olun desinler.'' konuşmasının son bölümünde de Türkiye'nin adım adım diktatörlüğe doğru gittiğini kaydeden Oğan, eskiden ülkenin askeriye'ye ve yargı'ya güvendiğini, bu hükümetin bunu yok ettiğini, bu kurumları zan altında bıraktığına dikkat çekti. Oğan, demokrasiyi de en çok Türk milliyetçilerinin saunduğunu, 'rakip siyasi görüşlerinin de haklarını biz savunuyoruz. Yandaş kayırma olmayıp, hak edenin hak ettiğini alması için mücadele edeceğiz. Rusların simgesi Ayı, Franasızların simgesi Horoz, Türklerin resmi sembolü de Bozkurt'tur'' sözleriyle konuşmasını tamamladı. 
 
Programın son bölmünde davetliler Oğan'a sorular yönelttiler, Bir gün sonra da Duisburg Merkez ülkü Ocağı'nda toplanarak Düsseldorf Başkonsolosluğu'na konvoy halinde topluca oy kullanmaya gidileceği kaydedildi.    


Ali Osman Doğan / Duisburg - Almanya