Visegrad

İkinci Dünya Savaşı'nda 10 çocuğunu ve eşini Sırpların katlettiği Hasan Tufekcic'in ikinci evliliğinden 3 çocuğu ve eşi de Bosna Savaşı'nda yine Sırp Çetnikler tarafından katledildi.

Bosna Hersek'in doğusundaki Visegrad şehrinde yaşamış Hasan Tufekcic'in, İkinci Dünya Savaşı'nda 10, Bosna Savaşı'nda ise 3 çocuğu Sırplar tarafından hunharca katledildi.

Bosna'daki son savaşta babam artık hayatta değildi ancak Sırplar 3 çocuğunu, torununu ve annemi öldürdü. Ablamın ve 1 aylık bebeğinin cesedini hala bulamadık.

İkinci Dünya Savaşı'nda cephede askerken 5'i kız 10 çocuğunu ve eşini kaybeden Tufekcic, 1984'te hayata gözlerini yumsa da ikinci evliliğinden 3 çocuğu ve eşi de Bosna Savaşı'nda yine Sırplarca öldürüldü.

Visegrad'da 1905'te dünyaya gelen Tufekcic'in 13 çocuğu, 2 eşi ve 1 torunu, adeta bu Boşnak aileyi tamamen silmek isteyen Sırp Çetnikler tarafından katledildi.

Hasan Tufekcic'in bugün 65 yaşında olan oğlu Recep Tufekcic, babasının iki savaşta değişmeyen kaderini anlattı.

Adını, 1942'de öldürülen kardeşinden aldığını söyleyen Recep Tufekcic, "Babam, yeniden mutlu olabilmek için annem Hasa ile evlenmiş. Bosna'daki son savaşta babam artık hayatta değildi ancak Sırplar 3 çocuğunu, torununu ve annemi öldürdü. Ablamın ve 1 aylık bebeğinin cesedini hala bulamadık." dedi.

Babasının İkinci Dünya Savaşı devam ederken 1 günde 10 çocuğunu ve eşini kaybettiğini anlatan Recep Tufekcic, "Kendinizi onun yerine koyun. Yaşadığı acı çok büyüktü. Bir günde bütün ailenizi kaybediyorsunuz. Sırpların yaptığı, soykırımdan başka bir şey değildi." diye konuştu.

Recep Tufekcic, kunduracı olan babasının yüreğindeki büyük acıya rağmen her zaman onurlu ve asil bir duruşu olduğunu belirterek, "1942'de 5 oğlunu, 5 kızını ve eşini öldürdüler. Onlarda kaybettiği umudu annemle kurduğu yeni ailede bulmak istemişti." dedi.

"Babam aslında kaybetmedi, kazandı"

Babasının, bir kez daha evlat acısını yaşamadan bu dünyadan ayrıldığını anımsatan Tufekcic, "Babam yaşadığı acılara, acı yaşatarak karşılık vermeyi hiç düşünmedi. Sağ kalan çocuklarına dürüst ve iyi olmayı öğütledi. Nefret söylemlerinden uzak durdu ancak yaşananları da asla unutmamamızı istedi." diye konuştu.

Babasının, ikinci evliliğinden olan çocuklarına da öldürülen ilk çocukları ile aynı isimleri verdiğini anlatan Recep Tufekcic, "Babam aslında kaybetmedi, kazandı. Hayata olan inancını kaybetmedi, yeniden evlendi, çocukları oldu. Torunları da var. Bizler de onun anısını yaşatmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Bir ablasının öldürüldükten sonra Drina Nehri'ne atıldığını söyleyen Recep Tufekcic, "Ablamı geri getiremedikten sonra, suçluların müebbet hapis cezası alması neyi değiştirir? Kardeşim Sabaheta ve 1 aylık bebeğinin cesedine hala ulaşılamadı. Muhtemelen yakıldılar ama onların Drina Köprüsü'ne götürüldüğünü görenler de olmuş. Son dileğim, cesetlerini bulup onları ebedi huzura kavuşturmak." dedi.

Recep Tufekcic, Visegrad şehrindeki Drina Köprüsü'ne gelmediğini belirterek, "Köprünün altından akan bu nehir, öldürülen canları alıp götürdü. Dili olsa da konuşsa. Eskiden konuşurdu ama şimdi suların altında Bosna Savaşı'nın en büyük toplu mezarlarından birisi saklı." diye konuştu.

Bosna'da 1992-1995 yıllarında yaşanan son savaşta 30'lu yaşlarda olduğunu kaydeden Tufekcic, yaklaşık 20 ay boyunca toplama kamplarında esir tutulduğunu sözlerine ekledi.