Genel Başkan Çiğdem Asafoğlu "Batı Trakya Türkleri’nin Türkiye’deki çatı kuruluşu Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’ni bugün ziyaretle bünyesinde barındırdığı 13 şubesi, 5 temsilciliği, 3 Spor Kulübü ve 2 Vakfının tüm yöneticilerine bizlere verdikleri destekten dolayı teşekkürlerimizi iletmek üzere geldik.

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Batı Trakya Türk Azınlığının partimizi sahiplenen ve sadece biz yöneticileri değil, toplumu da mutlu eden sonucun alınmasından dolayı ortaya çıkan kurumlar arası iş birliklerinin önemine vurgu yapmak istiyorum.

 İstanbul'a gerçekleştirdiğimiz ziyaretimizde, 72 yıllık köklü bir çınar olan derneğimizi de ekibimle birlikte ziyaret etmek istedik, bu vesile ile de bizleri ağırladığınız için ayrıca teşekkür ediyoruz" dedi.

Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Av. Necmettin Hüseyin de ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti belirterek "Merhum liderimiz Dr. Sadık Ahmet’in kurduğu partimizin Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu kardeşimi ve değerli yöneticilerini ağırlamaktan dolayı memnuniyetimizi ifade etmek istiyorum. 

Bizler Batı Trakya Türk Azınlığının yaşadığı her yerde huzur içerisinde yaşamasını temin etmek üzere faaliyetlerimizi sürdürürken, her alanda mücadele sergileyen kardeşlerimize de elimizden gelen desteği vermekle kendimizi yükümlü hissediyoruz. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde iki dönemdir

DEB Partisinin gösterdiği başarıyı mutlulukla karşılıyoruz. Son seçimlerde partinin aldığı oyların tesadüfi olmadığını, azınlığın kendi insanına ve sorunlarına sahip çıktığının canlı şahidi olduk. Çiğdem Başkanın şahsında tüm yöneticilerinizi ve emeği geçen herkesi bir kez daha tebrik ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyoruz” dedi.

Genel Başkan Av. Necmettin Hüseyin sözlerinin devamında “ Maalesef Yunan devleti tarafından hiç eksilmeden toplumumuza karşı olumsuz tutum ve hak gaspları devam ediyor. Resmi gazetede yayınlanan müftülük kararnamesin de yine gördük ki, yine yok sayıldık, Lozan ve ikili antlaşmalar ile birlikte mütekabiliyet yok sayıldı, toplum, azınlığımız yok sayıldı. İçi boşaltılmak istenen müftülük kurumumuz ile ilgili yapılan bu düzenlemenin ne kurumlarımız nede toplum tarafından kabul edilmesi mümkün değildir.  

Devletimizden beklentimiz zaman kaybetmeksizin gasp edilen diğer haklarımızla birlikte müftülük konusunda da toplum tarafından kabul edilecek çözümlere yönelmesidir. Batı Trakya Türk Azınlığının gasp edilen tüm hakları ile ilgili kalıcı şekilde çözümlere yönelmedikçe yapılan düzenlemeler azınlık nezdinde yok hükmündedir ve uygulama alanı bulamayacaktır. Haklarımızı alana kadar kararlı mücadelemiz devam edecektir, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın" dedi.