Hafız olabilmek için her gün trenle 18 kilometre yol geldi

Adıyaman, özel eğitim merkezindeki eğitiminin yanı sıra "Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi" kapsamında, ailesiyle her gün 18 kilometrelik yolu trenle gelerek, Zonguldak Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde yaklaşık 2 yıl eğitim aldı.

Kur'an-ı Kerim'den ezberlediklerini hocasına okuyabilmek için gösterdiği azimle herkese örnek olan ve hafızlık eğitimini tamamlamanın mutluluğunu yaşayan Adıyaman, Eylül ayında Ankara'da Diyanet İşleri Başkanlığınca yapılacak hafızlık sınavına girecek.

Kur’an Kursu Öğreticisi Zarife Yaslıca, ilk zamanlarda İkbal'in arkadaşlarıyla iletişim kurma ve ezberleme problemi yaşadığını ancak zamanla arkadaşlarıyla pozitif ilişkiler kurmaya başladığını ve ezber kabiliyetinin geliştiğini kaydetti.

Yaslıca, öğrencisinin süreci başarıyla tamamlamasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, şöyle devam etti: “İkbal gibi bir problemi olmayan öğrencilerimizden bile bazen böyle performans göremeyebiliyoruz. İkbal, onun pozisyonunda olan diğer öğrencilere de örnek teşkil etti. Onu yürekten tebrik ediyoruz. Bu büyük bir başarı. İkbal'in konuşması bile düzeldi, daha cana yakın, ılımlı, sosyal ilişkileri daha güzel oldu. Bunda Kur'an-ı Kerim'in etkisi çok, yaptığı işin etkisi bu. Burayı sevdi, biz de onun için elimizden geleni yaptık. Gönle girince bir şekilde zorluklar kolaylaşıyor. Olmaz dediğiniz şeyler olabiliyor. Her şeyden önce sevmek ve sevdirmek gerekiyor. Çocuk severse, bağlanırsa, yaptığı şey ne olursa olsun mutlaka başarı kaydediyor. Bizler de İkbal'de bunu gözlemledik.”

“Başarının önünde hiçbir engel olmadığının adıdır İkbal”

İl Müftü Yardımcısı Bayram Danacı ise İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortak bir proje yürüttüklerini belirterek, “İkbal kardeşimizin hafızlığı bitirmesi, diğer öğrencilere büyük motivasyon sağladı. Başarmanın önünde hiçbir engelin olmadığını, hiçbir mazeretin başarının yerini tutmayacağını diğer öğrencilerimize de göstermiş oldu.” ifadelerini kullandı.

“Çocuğumuzla gurur duyuyoruz”

Baba İbrahim Adıyaman da meşakkatli bir yoldan geçtiklerine işaret ederek, şunları kaydetti: “Zor bir süreçten geçtik. Bu tür rahatsızlığı olan çocuklarla diyalog kurmak, onları topluma kazandırmak çok kolay değil. Bizim için de kolay bir dönem olmadı. Bazen üzüldük, bazen kızdık, bazen yorulduk, bazen küstük ama hiçbir zaman pes etmedik. Çocuğumuzun geleceği ve onu topluma kazandırmak için elimizden gelen bütün fedakârlığı yapmaya çalıştık. Çocuğumuzla gurur duyuyoruz. İnşallah vatana, millete hayırlı bir evlat olarak yetiştirmek nasip olur bize.”