Bilgi, "Barış Pınarı Harekatı" barış ve huzurun teminatıdır
Terör örgütü PKK/ PYD-YPG Suriye’nin enerji kaynaklarının bir kısmını işgal etmiş ve işgal ettiği bu petrol ve gazı “enerji koridoru” adı altında bir “terör koridoru“ kurarak Hatay üzerinden Akdeniz’e geçirmeyi hedeflemektedir. Türkiye, bu operasyon ile terör koridorunun oluşmasını engelleyerek kendi topraklarının güvenliğini kalıcı olarak sağlamak istemektedir. Ayrıca yakın geçmişte PYD/ PKK’lı teröristlerce Türkiye topraklarına atılan roket ve havanlarla bir çok sivil yaralanmış ve hayatını kaybetmiştir. Türkiye tarafına çok sayıda taciz ateşi açan PYD/ PKK’lı teröristler, işgal altında tutulan Tel Rıfat’tan sık sık Afrin ve Fırat Kalkanı bölgelerine sızarak saldırılarda bulunmaktadırlar.
2016-2018 yıllarında yine PYD/PKK’lı teröristlerce kazılan ve Mardin’in Nusaybin ilçesinden Suriye’nin Kamışlı bölgesine açılan 35 metre ile 400 metre uzunluğundaki 5 tünel güvenlik güçlerince kapatılmıştı.
Türkiye, Fırat’ın doğusuna gerçekleştirdiği bu askeri harekat ile terör örgütü PYD/ PKK’nın bu saldırılarını sona erdirmeyi hedeflemektedir. Ayrıca PYD/ PKK işgali öncesinde bu bölgede Türkmenler, Araplar ve Kürtler birlikte yaşamaktaydı. PYD/ PKK terör örgütü bölgede kendisine muhalif Arap, Türkmen ve Kürtleri sürmek suretiyle bölgenin demografik yapısını değiştirmektedir. Bir çok dini grup sürgüne gönderilirken, muhalif bütün aşiretler büyük ölçüde zarar gördü. Türkiye bu harekat ile bölgenin demografik yapısını eski haline getirmeyi ve güvenliği sağlamayı öngörmektedir.
Operasyonun bir diğer amacı Suriye’de güvenli bir bölge oluşturmak, Türkiye ve Avrupa’da yoğunluklu olarak yaşamakta olan Suriyeli sığınmacıları vatanlarına kavuşturmaktır. Operasyonun başarılı olması halinde sığınmacılar, can ve mal kaygıları olmaksızın bu güvenli bölgeye yerleştirileceklerdir. Bu, hem sığınmacıların vatanlarına kavuşması, artan mülteci nefretinden nihayi olarak kurtulmaları açısından hem de Avrupa ülkelerinin sığınmacılara karşı yerine getirmek durumunda olduğu sorumluluklarının ciddi ölçüde azalması açısından yararlı olacaktır. Bu sayede özellikle Avrupa’da yükselişte olan aşırı sağcı akımların sığınmacılara ilişkin sosyal ve ekonomik argümanları ortadan kalkmış olacaktır.
Öte yandan Türkiye uluslararası hukuk ve BM Şartı kapsamında bu operasyonu yapma hakkına sahip olup BM’nin öngörmüş olduğu güç kullanımı yasağını ihlal etmemekte, aksine Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak saikiyle bu operasyonu gerçekleştirmektedir. Öte yandan Türk Ordusu bölgede yaşayan sivil halka karşı Uluslararası İnsancıl Hukukun gerektirdiği tüm sorumlulukları yerine getirmektedir.
Bu harekat sayesinde, Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlanacak ve bölgedeki sivil halk terör örgütlerinin baskısından kurtarılacaktır. Bölgeye barış ve huzur yeniden getirilecektir.
UID olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin attığı bu adımı destekliyor, insanlık ve dayanışma adına uluslararası toplumu bu harekatı desteklemelerini bekliyoruz.
Anahtar Kelimeler: UID, Uluslararası Demokratlar Birliği