G-20 ülkelerinin ulusal bilimler akademileri organizasyonu olan Science-20 (S-20) tarafından üye ülkelerin liderlerine sunulmak üzere S-20 Bildirgesi hazırlandı.

Bildirgeyi Türkiye adına imzalayan Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, yaptığı yazılı açıklamada, dünyanın ve insanların sorunlarının bütünsel olarak ele alınmasıyla problemlerin ve çözüm önerilerinin birbirleriyle ilişkilerinin tam olarak belirlenmesi gerektiğinin, bildirgenin temel sonucu olduğunu ifade etti.

Söz konusu sonuca sağlık, çevre ve teknolojide ortaya çıkan kritik küresel geçişlerin sistematik olarak analiz edilmesiyle ulaşıldığını belirten Şeker, şunları kaydetti:

"Küresel anlamda tüm ülkelerin karşı karşıya kaldığı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ise sürece gerçek zamanlı ve önemli bir örnek teşkil etti. Bu viral salgın, toplumların sağlık, ekonomik, sosyal ve eğitim anlamındaki zayıflıklarını ortaya çıkardı. Salgın ayrıca salgına birçok alanda ülkelerin verdiği mücadelenin yetersizliğinin görülmesiyle öngörü konusundaki eksikliğin anlaşılmasını sağladı."

Şeker, S-20 Bildirgesi'nde, dünyanın önde gelen lider ekonomileri olan G-20 ülkelerinin bir sonraki salgın ve gelecekteki diğer kritik geçişlerin getireceği sistem düzeyindeki ekonomik ve sosyal aksaklıkları hafifletmek için öngörüye sahip olmaları gerektiği üzerinde durulduğuna işaret etti.

Bildirgede yer alan konular

Şeker, bildirgeye ilişkin şu bilgileri verdi: "Ortaya çıkan hastalıkların izlenmesi, bunlara hızla yanıt verilmesi ve gelecekteki salgınlarla mücadele etmek için uluslararası iş birliğine dayalı bir çerçevede pandemilere karşı mevcut hazırlıkların geliştirilmesi gerekliliği konusunda fikir birliğine varıldı. Teknolojiyi, maliyetleri ve erişilebilirliği eş zamanlı olarak iyileştirmek adına, kişiselleştirilmiş bakımı geliştirmek için gelişmiş tedavi ve hassas tıp araştırmalarının teşvik edilmesinin altı çizildi. Demografik değişimlerden kaynaklanan zorlukları ele almak için ilgili politikalar ve müdahaleler uygulanması vurgulandı. Dijital ağların ve cihazların gizliliğini, esnekliğini ve güvenliğini sağlarken, dünyadaki tüm insanların dijital teknolojilere ve internete erişme ve bunları kullanma becerisine sahip olmasını sağlamak için ortaya çıkan dijital uçurumun üstesinden gelinmek üzere çalışmalar yürütülmesinin zorunluluğu bildirildi."

Tüm bunların yanı sıra bilime, tekrarlanabilir yöntemlere ve açık paylaşıma dayanan ve karmaşık sistem analizindeki son gelişmeleri içeren öngörü araştırmalarının desteklenmesinin öneminin belirtildiğini bildiren Şeker, "Diğer yandan da tüm bu başlıklar ve diğer sonuçlarla ilgili olarak uluslararası iş birliğini sağlamak ve geliştirmek, aynı zamanda öngörü araştırmalarına ve faaliyetlerine güvenli bir altyapı inşa etmek için bir platform oluşturulması kaydedildi." ifadesini kullandı.