Kritik Brüksel zirvesi sonrasında Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı kapsamında yaptıkları ikili görüşmelerin ardından İzmir'de basın toplantısı düzenledi. İki ülke arasında Selanik Alsancak Kardeş Liman İlişkisi Anlaşması, her iki Turizm Bakanlığı arasında Turizm ortam İşbirliği Ortak Bildirisi, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu ile Yunanistan Radyo Televizyon Kurumu arasında iş protokolü, Anadolu Ajansı ve Atina Makedonya Ajansı arasında işbirliği anlaşması, Türkiye İçişleri Bakanlığı ile Yunanistan İçişleri Bakanlığı düzensiz göçe yönelik niyet beyanı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Yunanistan Hükümeti arasında ortak bildiri imzalandı. Başbakanlık İzmir Ofisi'nde gerçekleşen toplantıda konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Ulaştırma anlamında egenin iki yakasına yatırımlar yapılacak. İzmir ile Selanik arasında feribot seferleri alt yapısı olacak." dedi.

"İKİ BAŞKENT ARASINDA HAVAYOLU ULAŞIMI BAŞLAYACAK"

İzmir'den Atina ile Ankara arasında havayolu ulaşımının başlayacağının müjdesini veren Davutoğlu, "Dün Avrupa birliği zirvesinden buraya geldik. Son gelişmelerle birlikte Suriye krizini de ele aldık. Öncelikle eş başkanlığını yaptığımız konsey toplantısında dostluk ilişkisinden memnuniyetimizi ifade ediyorum. İki ülke arasında çok önemli iş imkanları var. Ama en önemli unsur dostluk ilişkileridir. Bakanlarımız bundan sonra dostluk köprülerini kuracaklar.

"İZMİR İLE SELANİK ARASINDA FERİBOT SEFERLERİ ALTYAPISI OLACAK"

Ulaştırma anlamında egenin iki yakasına yatırımlar yapılacak. İzmir ile Selanik arasında feribot seferleri alt yapısı olacak. Selanik ile İstanbul arasında hızlı tren önemli, geliştirmek istiyoruz. İki başkent arasında doğrudan havayolu iletişimi olmadığını fark ettik. Türk Hava Yolları ile temas kurduk. Ankara ile Atina arasında ulaşım en kısa sürede başlayacak. Ankara Atina ile Atina Ankara uçakları İzmir'den oluşturduğumuz barış mesajı daha da güçlenecek. Turizm bağlamında ortak turlar dahil kapsamlı iş birliği ile geniş bir potansiyel var. Önümüzdeki yıllarda daha da geliştireceğiz" dedi.

"TİCARET HACMİNİN 10 MİLYAR DOLARA ÇIKMASINI İSTİYORUZ"

İki ülke arasındaki 6 milyarlık ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkması için imkanları değerlendireceklerini belirten Davutoğlu, "Ticaretimizde 6 milyar dolara yakın olan hacmin 10 milyar dolara çıkmasını istiyoruz. Özellikle karşı yatırımlar bağlamında Yunanlı yatırımcıları ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Türkiye ile Yunanistan arasında çok geniş iş imkanları var. İşbirliği alanlarını kültür ve eğitim alanlarında ortak bir tarih yazma konusunda çalışmalar yürütüyoruz" dedi.

"GÖÇMEN SORUNLARINI ELE ALDIK"

Brüksel'de önemli bir zirveye katıldıklarını belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Göçmen sorununu ele aldık. Yunanistan'a teşekkür ediyorum. Türkiye ile Yunanistan göçmen krizinde aynı perspektifi yaşıyoruz. Suriye'de barbar rejimden kaçan Suriyeli masumlara Türkiye kapılarını açtı. Bu göçten Yunanistan da doğrudan etkileniyor. Türkiye ve Yunanistan dün zirvede ortak bir perspektif ile cevap veriyor.

"EGE'Yİ BİR DRAM DENİZİ OLARAK GÖRMEK İSTEMİYORUZ"

Dün aldığımız kararlar gereği Yunanistan ile Türkiye işbirliği büyük bir önem taşıyor. Önümüzdeki süreçte Ege'nin masumların hayatlarını kaybettiği bir dram denizi değil aksine Türkiye ile Yunanistan arasında mutluluğun paylaştığı bir deniz olarak görmek istiyoruz.

"EGE VE KIBRIS SORUNLARINDA ÇÖZÜME ÇOK YAKINIZ"

Azınlıkların hakları konusunda açık yüreklilikle paylaştık. Gerek Ege sorunları gerek Kıbrıs sorunlarında çözüme çok yakınız. Doğu Akdeniz ve Ege'yi çekim merkezi haline getireceğiz" dedi.

"İZMİR'DE AĞIRLANMAKTAN ÇOK MUTLUYUM"

İzmir'e 95 yıl aradan sonra gelen ilk Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na misafirperverliği için teşekkür ederek, İzmir'de ağırlanmaktan çok mutlu olduğunu söyledi. İzmir'in tarihi bir şehir olduğunu ifade eden Çipras, "Bugün burada İzmir'de, Ege Denizi'ni gören bir balkonda tarihi sorumluluk hissetmekteyim. Bu şehir Kültür kavşağını oluşturmakta, tarihi bir şehir. Birçoğumuzun hafızasında savaşları, göçü hatırlatan bir tarafı da var. Bunlar hepimizin tanıdık olduğu şeyler, bugün de benzer sorunlarla karşı karşıyayız. Ancak İzmir aynı zamanda kozmopolit tarihi bir şehir, halkların barış içinde yaşadıkları bir şehir. Biz bunun için bu konsey toplantısını burada gerçekleştirdik. Bunun anlamı biz bu şehrin hafızalarda olumsuz anılarla anılmasını istemiyoruz. Halklarımız için daha iyi gelecek hazırlamak istiyoruz" dedi.

İkili görüşmeler çerçevesinde ortak bir çok işbirliği kararı aldıklarını kaydeden Çipras, turizm, enerji, doğalgaz boru hatları, demiryolu ve deniz yolu alanında önemli işbirliği anlaşmalarına imza attıklarını vurguladı.

"NEYİ NASIL ÇÖZECEĞİMİZİ DİKTE EDEMEZLER"

İkili görüşmelerinde göçmen krizine de değindiklerini anlatan Çipras, Ege Denizi ve Yunan Adaları'nın hem Avrupa'nın hem uluslararası toplumun yoğunlaştığı bir bölge olduğunu ifade etti. Bir dram yaşandığını ifade eden Çipras, "Bir insanlık dramı yaşanmakta, evlerini terk etmek zorunda kalan insanlar başka şehirlerde iyi yaşam bulmak için yola çıkıyorlar. Maalesef organizatörlerin de kurbanları oluyorlar. Biz burada iki hükümet olarak bütün bu olayların kültürel açıdan utanç verici olduğunu belirtmek zorundayız. Biz bu sorunu çözmek için bulunuyoruz. Bize hiç kimse neyi nasıl çözeceğimizi dikte edemez. Biz bunu gayet iyi biliyoruz ve çözmeye kararlıyız" diye konuştu.

"ATEŞKES DEVAM ETMELİ, ÇABA GÖSTERİLMELİ"

Suriye'deki ateşkesin devam etmesi gerektiğine de değinen Çipras, terörizmin son bulması için gerekli çabanın gösterilmesi gerektiğini kaydetti.

"MÜCADELE KONUSUNDA GEREKLİ ADIMLARI ATACAĞIZ"

Buna paralel olarak yasadışı göçmenleri taşıyan insan kaçakçılığı organizatörleriyle mücadele edilmesi gerektiğini dile getiren Çipras, "Mücadele konusunda gerekli adımları atacağız. Biz ne ölçüde sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Bu son derece tehlikeli. Biz birbirimize karşı tavır takınarak hiçbir şey kazanamayız. İnsanların bu organizatörler tarafından kullanılması kabul edilemez. Bu anlamda işbirliğini geliştirme kararı aldık" ifadelerini kullandı.

"YUNANİSTAN VE TÜRKİYE SORUNUN SEBEBİ VE KAYNAĞI DEĞİL"

Türkiye-Yunanistan arasındaki geri kabul protokolünü güncellediklerini de aktaran Çipras şunları söyledi:

"Sayın Ahmet dostuma teşekkür ediyorum. Kendisi ortak sorunlarımızın çözümü açısından kararlı tutum sergiliyor. Ben açık olmak istiyorum. Yunanistan ve Türkiye bu sorunun kaynağı, sebebi değil. On binlerce göçmenin Avrupa'ya akın etmesi Yunanistan ve Türkiye'nin sorunu değil. Aslında biz onları misafir ediyoruz, on binlercesini misafir ediyoruz. Bizim ülkemizde zorlu koşullar olmasına rağmen medeni yaklaşım sergiliyoruz.

"İKİ ÜLKE BU İNSANLARI MİSAFİR ETMEYE DEVAM EDECEKTİR"

Ege Denizi'nde bir yıl içinde 800 bin düzensiz göçmen geçmiş durumda. Yunanistan ve Türkiye bu insanları misafir etmeye devam edecektir. Ancak kesinlikle bu insanların süresiz olarak Avrupa'da sığınma hakkı olan bu insanların kalmasına müsaade edemeyeceklerdir. Biz ortak tavır sergileyerek bu düzensiz göçmenlerin uluslararası hukuk çerçevesinde Avrupa'ya gitmelerinin yolunu açmak istiyoruz. Bu çerçevede yasadışı yollarla mücadeleye devam edeceğiz. Geri kabul protokol anlaşmasının uygulanması üçüncü ülkelerden gelen yani savaş olan ülkelerden değil diğer ülkelerden gelenlere şu mesajı verecektir. Bu kesinlikle Avrupa'ya geçmeleri söz konusu olmayacaktır. Biz bu gerçeği aktarmak zorundayız. Bu insanların Avrupa'ya geçişine izin vermeyeceğiz. Bu çerçevede yetkili bakanlarımız da çeşitli anlaşmalara imza attılar. İki ülke sahil güvenlik arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde düzensiz göçü tespit edip organizatörlerin köküne ineceğiz."

"YUNAN HAVA SAHASI İHLALİNDEN KAYGILIYIM"

Çipras görüşmeler çerçevesinde iki ülkeyi yıllardır birleştiren ve ayıran konulara da değindikleri anlatarak, Kıbrıs konusunun BM ve AB çerçevesinde kalıcı şekilde çözümlenmesi konusunda hemfikir olduklarını ifade etti.

Ege Denizi'nde Yunan hava sahasının ihlal edildiği konusunu da ele aldıklarını belirten Çipras, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Durumu da ele aldık. Ben kendisine Yunanistan hava sahasının ihlali ile ilgili kaygılarımızı ilettim. Son bir yılda artış olmasından kaygılı olduğumu söyledim. Sayın Davutoğlu'na bu durumun iki ülke arasında olumlu ortama katkı yapmadığını söyledim ve kendisi de ilgileneceğini söyledi.

"TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİNİ HER ZAMAN DESTEKLİYORUZ"

Görüşmemizde son olarak AB üyeliğini ele aldık. Biz Yunanistan hükümeti olarak Türkiye'nin üyeliğini her zaman destekliyoruz. Hem Türkiye hem demokratik reformlar için önemli bir husustur. Kuzeyde sıcak bir durum var, güneydeki durum da kırılgan. Bu çerçevede Ege Denizi refah ortamı olarak kalmalıdır."

"YASAL VE DÜZENLİ GÖÇ YOLU OLUŞACAK"

Yaşanan göçmen kriziyle ilgili konuşan Davutoğlu, "Türkiye'yi transit göç yolu olarak kullanmak isteyen insan kaçakçıları var. Sahile vuran çocuk bedenleri var. Bu göçmen krizi Türkiye'nin ve Yunanistan'ın kriz değil. Herkes elini taşın altına koymalı. İleri derece sorumluları Suriye'dir. Son dönemde artan Rusya bombardımanıdır. Bu düzensiz göçü düzenli hale getirmemiz lazım. Ege adalarına geçmek isterken yakalanan göçmenler Türkiye tarafından alınacak. Böyle bir macera mülteci hukuku çerçevesinde aynı sayıda göçmen Avrupa'ya gönderilecek. Ne kadar göçmen alıyorsak düzenli olarak o kadar da göçmen Avrupa'ya gidecek. Düzenli göç Avrupa'nın tespit ettiği prensiplerde devam edecek. Esas hedef düzensiz göçü ve maceracı hedefleri engellemek, caydırmak. Türkiye'den gönüllü şekilde gitmek isteyenler normal yollarla gidecek. Geri kabul anlaşması gereğidir. Maliyete gelince Ege'den aldığımız göçmenlerden doğan her türlü maliyeti Avrupa Birliği tarafından karşılanacak. İçeride ise göçmen sayısında artış olmayacağı için sabit kalacağı için ek bir masraf olacağını düşünmüyoruz. 10 bin göçmen Türkiye tarafından alınmışsa 10 bin göçmende Avrupa'ya gidecek. 3 Milyar Dolarlık fonun yanı sıra ek fonlar da Türkiye'ye tahsis edilecek. Bu büyük bir kriz. En önemli kaygı insan canı ve insan onurudur" dedi.

"VİZE MUAFİYETİ İÇİN 9 KANUNUN ÇIKMASI LAZIM"

Avrupa ile vize muafiyetinin Haziran ayında başlayacağını belirten Davutoğlu, "Gereken adımları ve yasaları çıkaracağız. Önümüzdeki iki ay içerisinde ilgili dokuz kanunu çıkarmamız lazım. Buradan muhalefet partilerine de sesleniyorum. Bu kanunların acil çıkması lazım" dedi.

"YASAL BİR KORİDORDAN AVRUPA'YA GEÇMELERİNİ YASAL YOLLARDAN SAĞLAMALIYIZ"

Göçmen krizine değinen Yunanistan Başbakanı Çipras, "Dün Sayın Davutoğlu son derece önemli bir öneride bulundu. Temel mantığı organizatörlerin bertaraf edilmesi gerekiyor. Ahlaki boyutuna bakıldığı zaman biz Avrupa'ya geçme hakkı olanların, organizatörler aracılığıyla hayatlarını tehlikeye atmasını engellemeliyiz. Yasal bir koridordan Avrupa'ya geçmelerini yasal yollardan sağlamalıyız. Bu çerçevede Türkiye'den Avrupa ülkelerine geçmesini sağlamak durumundayız. Önemli bir öneri ve zirvedeki durumu tamamen değiştiren bir öneridir. Bir sonraki zirvede bu sorunu çözmüş olacağız" dedi.

"İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN DOĞASI DEĞİŞTİ"

Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin doğasının değiştiğini belirten Davutoğlu, "22 bakan masa etrafında oturdu ve kendi aralarında görüştü. Bütün konular konuşuldu. Türkiye ile Yunanistan arasında en önemlisi psikolojik eşiği aştık. Var olan konuları da rahatça konuşabilir olduk. NATO'nun Ege'de yapıcı operasyonları bağlamında iki ülke de olgun bir tavır sergiledi. Türkiye ile Yunanistan arasında bazı görüş ayrılıkları var. Göçmen konusunda ise NATO araya girdi. İşbirliği engellenmedi. Deniz sahası ve hava sahası ile ihtilaflar yeni değil. Bunları paranteze alıp yolumuza devam edip bu arada bunları çözeceğiz. Bizim yaptığımız bu. Biz yerimizde durmuyoruz. Bu sorun var ve bunu çözmek için de bütün araçları kullanıyoruz. Gerek deniz ve gerek havada riskin ortaya çıkmaması için her iki tarafta silahlı kuvvetlere yaptığımız telkinler var. Risk oluşmaması bu sorunları minimize edip çözmemiz gerekiyor.

"GELİN 2 KARARI DA KALDIRALIM"

Casus Belli olayı için ise 1996 yılında bir hafta öne Yunan parlamentosu karar almış. Sonra Türkiye bir karar alıyor. Gelin iki kararı da kaldıralım. Ama şu bilinsin ki Türkiye'nin Yunanistan'a göre bir hırsı yok. Yunanistan'ın da Türkiye'ye hırsı yok. Doğu Akdeniz ve Ege'yi dostluk denizi haline getirmek istiyoruz. Avrupa medeniyetinin doğduğu Akdeniz ve Akdeniz'in doğusu üç şehir vardır, Atina, Roma ve İstanbul. Bu kuşağın refah kuşağı olması için beraber çalışacağız. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, "Bizim sözlüğümüzden bu kelimeleri çıkarmamız lazım. Bizim çabalarımızla örtüşen bir husus değil. Uluslararası hukuk çerçevesinde bu konulara çözüm bulabiliriz. Kıta sahaların belirlenmesi ile ilgili görüşmeler sürekli olarak devam etmekte. Uzun zamandır devam ediyor. Ortak bir çözüme ulaşabileceğine inanıyorum. Diyalog yoluyla çözebiliriz" dedi.

ÇİPRAS'A İZMİR'DE BUZUKİ ORHAN SÜRPRİZİ...

İzmir’de düzenlenen Türkiye-Yunanistan 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısında, Batı Trakyalı sanatçı Orhan Osman verdiği mini konser ile kültür elçisi oldu.

Gümülcine’nin Uysallı köyünden olan ve Türkiye’de ‘Buzuki Orhan’ olarak bilinen ünlü sanatçı Orhan Osman, Başbakan Çipras ve ekibi için özel konser verdi.

Bu özel buluşma için hazırladığı dinletiye “Ege Rüzgarı” adını veren Orhan Osman kendi bestelerine ve iki yakanın ortak şarkılarına yer verdi. Orhan Osman’ın buzukisine; bas, perküsyon, e.piyanonın yanı sıra keman, kanun ve ney de eşlik etti. Ege’nin iki yakasında nesillerdir dillenen şarkılar İzmir’deki sürpriz dinletide kâh buzukiyle kâh ince sazla yorumlandı.

ÇİPRAS: “ÇOK ORJİNAL BİR TARZ"

Buzuki çaldığı bilinen Çipras; Batı Trakyalı Orhan Osman’ın çalım tarzını orjinal bulduğunu belirtti. Babakan Çipras, Orhan Osman’la yaptığı kısa sohbette şunları söyledi: “Müziklerarası geçişlerle iyi kültür aktarımı yapıyor. Buzuki ile caz stilini ilk kez dinledim. Çok beğendim. Çok orjinal bir tarz.”

Buzuki Orhan'ın Selanik ve Türkiye arasında çalışmalarının devam ettiğini öğrenen Başbakan Çipras; toplantı arası bu buzuki dinletisini hiç beklemediklerini belirterek kendileri için güzel bir sürpriz olduğunu aktardı.