9 Haziran 2017 tarihinde inşaatı bitirilerek ibadete başlanılan DİTİB Merkez Camii’nin açılış törenine Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ile bir çok sivil toplum ve dini cemaat temsilcisi katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan açılış merasiminde, DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşar Aşıkoğlu Türkçe ve Almanca selamlama konuşması yaptı. Aşıkoğlu konuşmasında, “Şu an tüm Müslüman kardeşlerimizin kalpleri heyecanla çarpmakta, gözleri sevinç ve gururla yaşarmaktadır. Çünkü açılışını yapmak üzere bir araya geldiğimiz bu cami 60 yıldır Almanya’da yaşayan Müslümanlar için bir gurur kaynağı olduğu kadar, barışın, kardeşliğin ve birlikte yaşama kültürünün de bir sembolü durumundadır” dedi.

90’lı yılların sonunda DİTİB Köln merkezinde yeni bir cami inşası için ilk çalışmalar başlanıldığını kaydeden Aşıkoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Cami yapımı ile ilgili lehte ve aleyhte çeşitli tartışmalar yapılmıştır. Ancak o dönemde, Müslümanların da bu toplumun parçası olduğunu ve cami yapmaya hakları olduğunu savunan yerel yöneticilerin ve Alman dostlarımızın da olumlu katkılarıyla camimizin yeniden inşası için karar alınmıştır. O zaman yaşanan tartışmalarda caminin bir ihtiyaç ve kültürel zenginlik olduğunu savunan, başta o zamanın Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Schramma’ya, sonraki başkan Sayın Roters’a, şu anki belediye başkanı Sayın Reker’e ve ilçe belediye başkanımız Sayın Wirges’e desteklerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca diğer ilgililere ve camimizin yapım sürecinde bizler daima olumlu katkılarda bulunan danışma kurulu üyelerine de teşekkür ediyorum. Cami ve Kültür merkezinin tasarımını yapan Mimar Paul Böhm’e, iç tezyinat danışmanlığını yapan Mimar Merih Aykaç’a, Nakkaş Semih İrteş ve Hattat Hüseyin Kutlu’ya ve emeği geçen tüm mimar ve sanatkârlara teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca tüm camimizin inşasında her zaman maddi manevi katkı sağlayan tüm kurumlara, DİTİB camiasına Köln halkına ve tüm hayırseverlere saygılarımı ve şükranlarımı sunuyorum. Cami açılışı için bugünkü birlikteliğimizin bizlerin arasındaki dostluk bağlarını güçlendirmesini niyaz ediyor, saygılar sunuyorum.”

Açılışta konuşan Diyanet İşleri Başbakanı Prof. Dr. Ali Erbaş, camilerin toplumu ve bireyi güzelleştiren sanatı, kültürü ve değerleriyle içinde bulunduğu ortama nice olumlu katkılar sağlayan sevgi, hakikat ve muhabbet merkezleri olduğunu söyledi.

Erbaş, camilerin minber ve kürsüsüyle üstün insanlık nizamının öğretildiği marifet ve hikmet derslerinin verildiği ilim mekânları olduğuna işaret ederek şöyle devam etti:

''Camiler inşa etmek, sahip çıkmak, onarmak nasıl vazgeçilmez bir sorumluluk ise camilerin temsil ettiği değerleri koruma, onarma ve yaşatma aynı şekilde bizim temel görevlerimizdendir. İnancımıza göre tüm mabetler dokunulmazdır. Masumiyeti vardır. Savaş dâhil hiçbir şey mabetlerin masumiyetini ihlal etmeye mazeret olamaz. Tüm dinlere ait mabetlerin hepimiz tarafından korunmasının öneminin bir kez daha vurgulamak istiyorum.''

Erbaş, camilerin aynı zamanda planı, mimarisi, estetiği ve şehrin dokusuna uygunluğu ile özgün eserler olması gerektiğini ifade etti.

Erbaş, camilerin hayatın ve toplumun merkezi olması gerektiğini belirterek "Açılışı yapılan cami, bu yönde örnek bir eserdir." dedi.

Caminin yapımı konusunda da bilgiler veren Erbaş, camide Türk İslam kültürel mirasının hem motif hem sembolik içerik ile yansıtılmasına önem verildiğini, tezyinat alanında kadim Türk kültürünün süsleme ve motif tekniklerinin kullanıldığını aktardı.

Camide modern çizgisel tezyinat ile geleneksel üslubun bir arada kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Ali Erbaş, şunları kaydetti: "Cami evrendeki zıtlıkların ve farklı görülen parçaların tek bir düzen içinde var olduğu düşüncesi, İslamiyet'in kapsayıcı ve birleştirici özelliğiyle yansıtılan anlayışla tasarlanmıştır. Cami mimarlık iç dekorasyonu ve tezyinatı ile dünya literatüründe önemli yere sahiptir.“

Daha sonra konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İki gün boyunca yaptığımız temasların köklü Türk-Alman dostluğunu daha da perçinlediğini düşünüyorum. Almanya ile son dönemdeki bazı fikir ayrılıklarını bir yana koyarak, bundan sonra ortak menfaatlerimize odaklanmamız gerektiğini özellikle vurguladım. Terör örgütleriyle mücadeleden mülteci krizine, Suriye’deki çatışmalardan ticaret savaşlarına kadar her alanda iş birliğimizi güçlendireceğiz” şeklinde konuştu.

„Hiç kimsenin dinimizi istismar etmesine sessiz kalmadık“

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanın basiret ve feraset sahibi insan olduğunu belirterek Müslümanların hiç olmadığı kadar basiret ve ferasetle hareket etmesi gereken bir dönemin içinden geçildiğine işaret etti ve sözlerinin devamında şunları söyledi: “Bugüne kadar en fazla zararı Müslümanlara vermiş, en çok Müslüman kanı dökmüş terör örgütleri, “İslamist” ve “cihadist” gibi ifadelerle yine Müslümanlara yamanmak isteniyor. Her fırsatta ifade ettiğim bir hususu burada tekrarlamak istiyorum. Adı, iddiası, ideolojisi ne olursa olsun, teröre bulaşan, şiddete bulaşan, Müslümanların canına kast eden hiçbir yapının İslam’la, Müslümanlıkla, bizim inancımızla bağı yoktur. Hristiyan terörü, Musevi terörü, Budist terörü gibi sıfatlar nasıl yanlışsa, İslami terör kavramı da yanlıştır, hatalıdır. Bu tür kavramları piyasaya sürenler ve kullananlar, açık söylüyorum, kesinlikle iyi niyetli değildir.”

Bu caminin öncelikle Kuzey Ren Vestfalya eyaletine ve onun en kalabalık şehri Köln'e ait olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu caminin sahibi müslim veya gayrimüslim barışa, bir arada yaşamaya ve karşılıklı saygının insanlık için paha biçilmez değerine inanan herkestir. İslam'da caminin toplanılan yer, cemeden, birleşen, birleştirilen anlama geldiğini ifade etti.

Erdoğan, burada ayrımın, ayrımcılığın olmadığını, bütünleşme, birleşme ve hep birden Allah'a yönelme olduğunu kaydetti.

Caminin aynı zamanda Almanya genelinde yaşayan milyonlarca Müslüman'ın da gurur abidesi olduğunu belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Biz bugün sadece bir cami, bir külliye veya bir kültür merkezinin açılışını yapmıyoruz, aynı zamanda her taşı, her nakışıyla çatışmayı ve husumeti reddeden abidevi bir eseri de şehrimize armağan ediyoruz. İşte burada ve buradan özellikle feyzini, nasibini alan, teröre karışmaz. Buradan nasibini alan, İslam'ın mefhum olarak kökü, malum barıştan geliyor. İslam barış dinidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, külliyenin açılmasıyla Köln ve çevresinde yaşayan Müslümanların dini vecibelerini rahatça yerine getirebilecekleri, çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunabilecekleri ferah bir mekana kavuştuklarını dile getirdi. Müslümanlar burada hem ibadetlerini yapacaklar hem de konferans salonuyla sempozyumlar ve paneller gerçekleştirme fırsatını bulacaklar.“

Erdoğan, camilerin minarelerinden okunan ezanlarıyla, Müslümanları ibadete, insanlığı ise barışa, feraha ve tevhide çağırdığına işaret etti.

Konuşmasında İslam karşıtlığının, yabancı düşmanlığının ve ırkçılığın sadece bugünü değil geleceği de tehdit eden bir hastalık olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplumsal barışı kemiren, bir arada yaşama kültürünü dinamitleyen bu akımlara karşı hep beraber mücadele etmeliyiz” dedi.

„Sulh ve selametin sembolü olan bu ggüzel mekana barış ve güvenle giriniz“

Camilerin taç kapılarına yazılan ‘Oraya selamla ve güvenle giriniz’ mealindeki ayete atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sulh ve selametin sembolü olan bu güzel mekâna barış ve güvenle giriniz. Gönül tarlamıza nefret tohumları ekmek isteyenlere inat, gelin burada sevgiyi, burada karşılıklı saygıyı büyütelim. Farklılıklarımız kaşıyarak bizi birbirimize düşürmek isteyenlere itibar etmeden, gelin Hazreti Adem ve Hazreti Havva’nın çocukları olarak, insanlık olarak bu ortak paydada buluşalım” çağrısında bulundu.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, DİTİB yöneticileri ve bazı davetliler, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın yaptığı duanın ardından kurdele kesip, caminin açılışını yaptı.

Camiyi gezen Cumhurbaşkanı Erdoğan, DİTİB Merkez Camii’nin şeref defterini imzaladı ve günün anısına altın varakla yazılmış el yazması Kuran-ı Kerim hediye etti.