Rize'nin 500 yıllık çivisiz camileri
Rize'de çivi kullanılmadan inşa edilen ve Osmanlı motifleri taşıyan camiler, ziyaretçilerini adeta büyülüyor.
Rize ve ilçelerinde süslemeleriyle dikkati çeken, çoğunluğu ahşap olmak üzere 50'nin üzerinde eski cami bulunuyor.
İl ve ilçe merkezlerinde, dönemin üst düzey yöneticileri ve vakıf sahibi kişilerin yaptırdığı camilerde klasik Osmanlı teknikleri öne çıkarken, kırsal bölgelerdeki camilerde ise bölgesel uygulamalar belirginleşiyor. Köy camilerinde daha zengin süsleme programı uygulandığı göze çarpıyor.
Mimari süslemelerde ahşap oyma ve kabartma tekniği, bütün yapılarda yaygın olarak dikkati çekiyor. Kompozisyonu oluşturan motiflerin etrafı derin oyularak motif kabartma olarak ortaya çıkarılırken yüzeysel oymanın nadir olarak kullanıldığı görülüyor. Süslemedeki kapalı kompozisyonlar, bordürle sınırlandırılarak kendi içinde bütünlük gösteriyor.
Camilerdeki motifler bitkisel ve geometrik olarak iki bölüme ayrılıyor. Bitkisel motiflerde hayat ağaçları, vazoda çiçekler, rozetler, lotuslar ve ters laleler belirgin olarak görülüyor. Geometrik motiflerde ise üçgenler, yıldızlar, şeritler, sekizgenler, dalgalı hatlar, çarkıfelekler, mührü Süleyman gibi motifler göze çarpıyor.
Bazı camilerde ise saat, minare, ay ve yıldız, bayrak, cami, ibrik, meyve tabağı, gemi, terazi, kama ve kuş gibi milli ve sembolik motifler dikkati çekiyor.
Kerestelerin daha dayanıklı ve uzun ömürlü olması amacıyla çam ve kestane yoğunluklu camilerde çivi tercih edilmiyor.
İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Hocaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rize'de 50'yi aşkın ahşap ve taş cami bulunduğunu söyledi.
Rize'nin turizmde tarihi yapılarıyla dikkati çektiğini belirten Hocaoğlu, kültür turizminde camilerin ilgi odağı olduğunu, özellikle de ahşap camilerin ziyaretçilerin daha fazla dikkatini çektiğini aktardı.
İsmail Hocaoğlu, İkizdere Hacı Şeyh Camisi, Şimşirli Camisi, Kalkandere Hüseyin Hoca Camisi, Hemşin Bilen Camisi, Çayeli Ormancık Camisi ve Fındıklı Meyveli Camisi'nin bu camilerin başlıcaları olduğuna dikkati çekerek, asırlık camilerin tarihin bütün güzelliklerini içinde barındırdığını, doğa ile uyumlu olarak varlıklarını eşsiz bir güzellikle ziyaretçilere sunduğunu ifade etti.
"Ahşap ustalarımız süsleme ile adeta doğayı taçlandırmışlar"
Camilerin en önemli özelliğinin doğal malzemeler kullanılması olduğuna işaret eden Hocaoğlu, şunları kaydetti: "Camilerin altı nem ve sudan korunmak için kesme taştan yapılmış, üstü ise tamamıyla ahşap inşa edilmiştir. Kestane ve çam ağacı kullanılmış. Bütün süslemeler bitkisel ve geometrik motiflerle süslenmiş. Ahşap ustalarımız süsleme ile adeta doğayı taçlandırmışlar. 200 yıllık hazine olarak bu şaheserler elimizde bulunmakta, karşımıza çıkmakta. Biz de bunları koruyarak, kültür turizmine konu ediyoruz."
Hocaoğlu, tarihi camilerin büyük ustalıkla şekillendiğini vurgulayarak, "Camilerimiz o tarihlerde kurt ağzı sistemi ile çivisiz yapılmıştır. Çivi kullanılmadan birbirine geçme sistemiyle inşa edilmiş ve özelliklerini muhafaza etmektedirler. Bu yönüyle çok önemli bir sanat eseri olarak karşımızda durmaktadırlar." dedi.
Camilerde özellikle lale motifini çok fazla gördüklerini dile getiren Hocaoğlu, "Lale tasavvufta Allah'ın birliğini ifade eden bir kavram olduğundan o günün şartlarını yansıtan bir sembol. Bu ve diğer semboller ahşap camilerimizin sanat değerini ortaya koyuyor." ifadesini kullandı.
Hocaoğlu, geçmişte camilerin medrese ortamında önemli merkezler olduğunu sözlerine ekledi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan da geçen hafta sonu Rize'nin Hemşin ilçesindeki temasları kapsamında Bilen köyü camisini ziyaret etmişti.
Rize'de dikkati çeken ahşap camiler
Hemşin Bilen Camisi: Kesin tarih bilinmemekle birlikte tipolojik ve süsleme özellikleri Karadeniz Bölgesi'ndeki diğer camilerle karşılaştırıldığında neredeyse 500 yıllık geçmişi olduğu iddia ediliyor. Caminin plan tipoloji ve süsleme özellikleri Taceddinoğulları dönemi 1420 tarihli Çarşamba köyü Camisi, 1596 tarihli Kavak Bekdemir Camisi ile benzerlikler gösteriyor. Köydeki evlerin 18 ve 19. yüzyılda yapılmış olması ve en eski mezar taşının tarihi göze alındığında caminin, 18. yüzyılın ikinci yarısında yapılmış olması mümkün.
Cami ahşap ve taş malzemenin bir arada kullanıldığı ve harim mekanının tamamen ahşaptan yapıldığı ahşap (çantı) camiler grubuna giriyor. Caminin ahşapları Kurt ağzı denilen ve Karadeniz Bölgesi ahşap camilerinde kullanılan teknikle birbirine geçirilmiş.
Hüseyin Hoca Camisi: Girişinin her iki yanında lale motifi ağırlıklı bitkisel ve geometrik desenli bordürler bulunuyor. Caminin beden duvarlarının tavana yakın kısmını geometrik bezemeli süsleme kuşağı dolaşıyor. İki kanatlı kapının üzerinde lale motifi ağırlıklı bitkisel süsleme görülüyor. Mahfil dört ahşap sütün üzerine oturtulmuş olup ortasında yer alan köşkün yüzeyinde sırasıyla dalga, rozet ve lale motifli süsleme kuşakları mevcut. Ahşap mihrabın yüzeyinde sırasıyla mukarnas, örgü ve lale motifli süsleme kuşağı bulunuyor.
Mihrap nişi kademeli olarak yapılmış olup her kademede mukarnas süsleme yer alıyor. Minber girişinin sövelerinde dairelerden oluşan bordür görülürken kıvrık dallı lale motifine yuvarlak kemerli minber kapısının alınlığında da rastlanıyor. Üstünde ise en üstte örgü desenli, ortada dalga desenli bezeme ile en altta mührüsüleyman bulunan madalyonlar yapılmış olup mührüsüleyman ögesi kapının korkulukla birleştiği kısımda da yer alıyor.
Hacı Şeyh Camisi: Osmanlı Padişahı Abdülhamit Han talimatıyla Hacı Şeyh Osman Niyazi Efendi tarafından 1886 yılında yaptırıldı. Alt kat kesme taştan, üst kat ise ahşaptan yapılmış olup alaturka kiremitli çatı ile örtülen cami kare planlı. Diğer camilerdeki motifler benzer yoğunlukta bu camide de bulunurken minberin tek ağaçtan oyularak yapılması dikkat çekiyor.
Anahtar Kelimeler: