Sığınmacıların umudu Avrupa
Avrupa ülkeleri sığınmacılar için sağladığı olanaklar nedeniyle hedef olmayı sürdürüyor.
Özellikle Suriye ve Irak'tan gelen sığınmacılar Avrupa ülkelerine ulaştıklarında aylık ücret, çocukları için ücretsiz eğitim, ücretsiz barınma gibi imkanlara kavuşabiliyor.
Belirli bir süre Avrupa’da yaşayan sığınmacılar vatandaş bile olabiliyor.
Avrupa'da artış gösteren yabancı düşmanlığı, ırkçılık, aşırı popülist siyasi hareketler ve pek çok ülkenin sınırlarına, geçişleri kısıtlayan tel örgüler çekmesine rağmen özellikle Suriye ve Irak gibi ülkelerden gelen sığınmacılar Avrupa’da, ülkelerinden daha fazla imkanlara sahip oluyor.
Bu sığınmacılar, Avrupa ülkelerine ulaştıklarında konaklama ihtiyaçları gideriliyor. Ayrıca sığınmacıların yemek, içecek, temizlik, giyim, sağlık gibi temel gereksinimleri sağlanıyor.
Maddi yardım da verilen sığınmacıların çocuklarının eğitim almalarına imkan tanınıyor.
Pek çok sığınmacı Avrupa ülkelerinde evli olup olmadıkları, çocukları olup olmadığı göz önünde bulundurularak ciddi maddi yardım hakkı kazanıyor.
İltica başvurusu kabul edilenler o ülkelerde çalışma hayatına katılabiliyor, eş ve çocuklarını yanlarına çağırabiliyor. Bu ülkelerde belirli bir süreden uzun yaşamını sürdüren sığınmacılara vatandaşlık imkanı bile sağlanabiliyor.
İsviçre
Örneğin İsviçre’de, sığınmacılar iltica başvurusunu yaptığı zaman 90 gün boyunca ülkedeki başvuru ve sevk işlem merkezlerinde konaklayabiliyor. 90 gün sonunda İsviçreli Göçmen Sekreterliği (SEM), her sığınmacıyı farklı kantonlara yönlendiriyor ve konaklama işlemlerinden kantonlar sorumlu tutuluyor. Sığınmacı, talebinin kabul edilmesiyle ailesini de getirebiliyor.
Sığınmacının temel ihtiyaçları, başvurdukları kanton tarafından karşılanıyor. Sığınmacılar, daha sonra yerleştirildikleri evlerde ve konaklama merkezlerinde kira ve temel ihtiyaçları için maddi yardım alıyor.
Sığınmacı eğer bir İsviçreli ailenin yanına yerleştirilirse, İsviçreli ailelere de kira ve diğer masraflar için kanton tarafından ödeme yapılıyor. Sığınma talebi kabul edilen sığınmacıya, çalışma izni de veriliyor. Hatta İsviçre'de yabancılardan önce mültecilerin çalıştırılması teşvik ediliyor. Buna rağmen ülkedeki mültecilerin yüzde 20'si çalışıyor.
İngiltere
İngiltere’de sığınmacılar ilk başta konaklama yurtlarında barınıyor. Bu kişiler, geçimlerini sağlayacak bir maddi kaynağa sahip değillerse, "sığınmacı desteği" almak için başvurabiliyor. Başvurularının kabul edilmesi halinde günde yaklaşık 5,5 İngiliz sterlini yardım alabiliyor.
Sığınmacının iltica başvurusu kabul edilirse, kendilerine barınacak bir yer bulmaları için 28 gün süre tanınıyor. Aynı süre içinde sosyal yardımlardan yararlanmak için de başvurularını tamamlamaları gerekiyor. 2005’ten beri İngiltere, mültecilere ülkede 5 yıla kadar kalma hakkı tanıyor. Geçen sene yapılan iltica başvurularının sadece yüzde 38’ini reddeden İngiltere, sığınmacıların başvurduğu ülkelerin ilk sıralarında yer alıyor.
İngiltere’de Suriyeli mültecilere yönelik özel bir program da uygulanıyor. Ülkenin Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ile yürüttüğü "Korunmasız Kişileri Yeniden Yerleştirme (VPR)" programı çerçevesinde özellikle şiddet ve işkence mağdurları ile tıbbi yardıma muhtaç kadın, yetim ve öksüzler ile yaşlı Suriyelilerin ülkeye girişine öncelik veriliyor.
VPR programıyla ülkeye kabul edilen mülteciler belediyelerin temin ettiği evlere yerleştiriliyor, sağlık ve eğitim sisteminden faydalanabiliyor ve iş arayabiliyor. Ülkeye girdikleri günden itibaren beş yıl boyunca insani koruma programına dahil edilen sığınmacılar için beş yılın ardından İngiltere'de oturuma başvurma hakkı doğuyor.
Fransa
Fransa’da sığınmacılara iltica başvuru süreleri boyunca kendileri için açılan bakım merkezlerinde kalma hakkı tanınıyor. Sığınmacılara günlük hayatlarını idame ettirecek ihtiyaçlarını karşılamaları için de ayda 120 avro para yardımı yapılıyor.
Merkezlerin çoğunda ayrıca düzenli yemek servisi bulunmazken belli bölgelerde dışarıdan gıda ve kıyafet yardımları yapılıyor.
Bakım merkezlerine yerleştirilen sığınmacılar, iltica başvurusu yapmaları halinde bir aylık geçici oturma izni hakkı kazanıyor. Başvurunun Fransa Sığınmacı Koruma Bürosu tarafından kayıt altına alınması sonrası sığınmacılara altı ay süreliğine tekrar geçici oturma izni veriliyor.
Başvuru boyunca bakım merkezinde kalan sığınmacılara ailevi durumlarına göre ayda 91 ile 718 avro arası para yardımı yapılıyor. Sığınmacı merkezinde kalmayan göçmenlere ise başvurularının değerlendirme süresi boyunca ayda 340,50 avroluk yardım sağlanıyor.
Başvuru sonrası kendilerine mülteci statüsü verilen sığınmacıların bakım merkezlerini terk etmesi gerekiyor. Sığınmacılara iltica başvuruları kabul edilince Fransa’da dar gelirli kişilerin de faydalandığı "Aktif Dayanışma Geliri" (RSA) alma hakkı veriliyor. Sığınmacılar, kalıcı oturum izinlerini aldıkları zaman da Fransa’da yine dar gelirli kişilerin faydalandığı konut yardımlarından (APS ve APL) yararlanabiliyor.
İsveç
İsveç, sığınmacılara karşı uyguladığı yumuşak politika ile AB ülkeleri arasında sığınmacılara en fazla imkanı sunan ülke olarak gösteriliyor. 9 milyon 700 bin nüfuslu ülke sığınmacı sayısında ilk sıralarda yer alıyor.
Almanya'dan sonra Avrupa’da en fazla sığınmacının başvurduğu ülke olan İsveç’e 2015’te 163 bin sığınmacı ulaştı.
İsveç, sığınmacılara 3 yıllık geçici oturum izni sağlıyor. Ülke, bu 3 yılın sonunda sığınmacıların durumlarını tekrar gözden geçiriyor. Sığınmacılar ayrıca 21 yaşın üzerindeki eşlerini İsveç’e getirebiliyor.
İsveç'te iltica başvurusunda bulunan sığınmacıların işlemi başladıktan sonra, ilk önce barınma sorunu çözülüyor ve sığınmacılara 250 avro maaş bağlanıyor.
Kalacak yeri olmayan sığınmacılar da kamplara yerleştiriliyor. Sığınma işlemleri ortalama bir yıl sürerken, bu süre boyunca sığınmacılara çalışma imkanı da veriliyor.
Almanya
Sığınmacılar Almanya'ya ilk giriş yaptıklarında parmak izi dahil tüm sağlık taramaları ve kimlik araştırmaları yapılıyor. Ardından devletin belirlediği geçici bir yerde ikamet etmeleri sağlanıyor.
Burada konaklama, giyecek, yiyecek-içecek, hijyen malzemeleri ve ilaç ihtiyaçları devlet tarafından karşılanıyor.
Bunun dışında ayrıca yetişkinlere 143 avro, çocuk başına ise yaklaşık 90 avroluk aylık ödeme yapılıyor. Bir sığınmacı tüm işlemlerin ardından kendi bulduğu bir yere taşınabiliyor. Bu durumda yiyecek-içecek yardımı kesiliyor ancak devlet yetişkinlere kişi başı 392 avro vermeye devam ediyor. Çocuk başına ise yaşa göre 286 avroya varan ödeme yapılıyor.
Avusturya
Avusturya’da sığınmacılar 3 hafta ila 3 ay arası zaman zarfında toplu barınma yerlerine yerleştiriliyor. Sığınmacılar daha sonra imkanlar dahilinde olası ev ya da yurtlara geçebiliyor.
Sığınmacı statüsü elde etmiş kişiler 4 hafta içerisinde kendilerine yeni konaklama yeri buluyor. Bir mülteci kampına yerleştirilmiş sığınmacı devlet tarafından sigortalanıyor ve bütün sağlık hizmetlerinden faydalanabiliyor.
Yerleşkede yaşayan her bir bireye aylık yemek ve temizlik giderleri için 200 avro, cep harçlığı olarak 40 avro veriliyor. Bunun yanı sıra çocuk başına 90 avro ve kıyafet için yıllık 150 avroluk yardım sağlanıyor. Almanca öğrenmeleri için kurslara gönderilen sığınmacıların, 18 yaşın altıdaki çocuklarına eğitim imkanı da sunuluyor.
Bir kişinin Avusturya’da mülteci olarak tanınması 9 ay sürebiliyor. Burada Suriye ve Irak gibi ülkelerden gelmek süreci kolaylaştırıyor.
Avrupa'nın durumu
Avrupa’nın, nüfusunda yaşanan değişimler, ekonomik durumu, istihdam imkanları ve kapasitesi göz önüne alındığında, kıta ülkelerinin savaş bölgesinden kaçan sığınmacılara iyi yaşam imkanı sağlayabileceği ortaya çıkıyor. Özellikle, Batı, Orta ve Kuzey Avrupa’da bulunan imkanlar sığınmacıların yaşamlarını güvenli bir şekilde sürdürmelerini sağlayabiliyor.
AB nüfusu yaşlanıyor
Avrupa İstatistik Ofisininörülüyor. AB ülkelerinde çalışan nüfusun da bu durumda benzer bir biçimde hem oransal hem sayısal olarak düşeceği öngörülüyor.
Mevcut durumda 333 milyon civarında olan Avrupa'da çalışmaya elverişli insan sayısının 2080 yılına kadar 292,3 milyona inmesi bekleniy (Eurostat) nüfus tahminlerinde ortalama yaşın 42 olduğu AB’de bu durumun 2080 yılına kadar 4 yaş daha artacağı öngor. AB’nin toplam nüfusunun ise 2080 yılına kadar yalnızca yüzde 2,6 oranında artarak 520 milyon civarında, yaşlanmış ve çalışan sayısı düşmüş olarak seyredeceği öngörülüyor.
Bazı AB ülkelerinde ise nüfusun mevcut durumdan daha aşağı inmesi bekleniyor. Bu verilere göre, başta Almanya, Hollanda, Slovenya, Macaristan, Romanya, Hırvatistan, Estonya, Polonya, Slovakya, Yunanistan, Portekiz, Bulgaristan, Letonya ve Litvanya’da 2080 yılında nüfusun bugünkü sayının altında olacağı ortaya çıkıyor. Yaşlanan nüfus, çalışan nüfusun azalması ve toplam nüfusun düşüşü gibi etkenler, Avrupalıların ekonomik rekabetçiliğini sürdürebilmesi için sığınmacıların gerekli işgücünü sağlayabileceğini gösteriyor.
Düşük işsizlik olan Avrupa ülkeleri
Özellikle ülkelerinde can güvenlikleri olmadığı için başka ülkelere yönelen sığınmacılar, bir noktada bu ülkelerde iş bulmak ve çalışma hayatına entegre olmak istiyor.
Veriler göz önünde bulundurulduğunda Avrupa’da işsizlik oranının en düşük olduğu ülkelerde iş bulmanın daha kolay olabileceği ortaya çıkıyor.
İşsizlik oranı, Avrupa’nın öncü ekonomilerinden Almanya’da yüzde 4,6, İngiltere’de yüzde 5,3, Hollanda’da yüzde 6,9, Danimarka’da 6,2, Lüksemburg’da 6,7 ve Avusturya’da yüzde 5,7, İsveç’te yüzde 7,4, Belçika’da yüzde 8,5 oranında seyrediyor. İşsizlikte AB ortalaması ise yüzde 9,4 oranında gerçekleşiyor.
Bu veriler ışığında, ekonomik krizle mücadele eden Yunanistan ve İspanya dışındaki tüm Avrupa ülkelerinin ekonomik rekabetçi yapılarını sürdürebilmek ve iş gücü piyasalarını dengede tutabilmek için sığınmacılara istihdam imkanları sağlayabileceği görülüyor.
Gelişmiş ülkeler
Avrupa’da bazı ülkeler sığınmacılara yaşam imkanları sağlayabilme konusunda ön plana çıkıyor. Veriler göz önünde bulundurulduğunda, Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinin sığınmacılara sağlayabileceği imkanların daha az gelişmiş Doğu Avrupa ve Balkan ülkelerinden fazla olduğu anlaşılıyor.
Sığınmacılar, Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Avusturya, İtalya, Danimarka, İsveç ve Norveç gibi zengin ülkeleri tercih ettiklerinde daha fazla imkana kavuşuyor.
Refah içinde
Milli gelirlere bakıldığında Avrupa’da ilk sırada Almanya yer alıyor. Bu ülkede yıllık milli gelir 3 trilyon avroyu aşıyor. Almanya'yı en yakın 2,5 trilyon avro civarında gelirle İngiltere, 2,1 trilyon avroyla Fransa izliyor.
Bu ülkelerde kişi başına milli gelir de yüksek seviyelerde seyrediyor. Bu ülkelere ilave olarak, Lüksemburg, Norveç, İsviçre, İrlanda, Danimarka, Hollanda, Avusturya, Almanya, Belçika, Fransa, İsveç, Finlandiya gibi ülkelerde de insanlar benzer seviyelerde refah içerisinde yaşıyor.
Sağlık ve eğitim imkanları
Avrupa ülkelerinin sağladığı diğer avantaj ise sağlık ve eğitim alanlarında ön plana çıkıyor. Avrupa genelinde sosyal devlet sisteminin hakim olması sığınmacıların daha rahat etmelerine imkan sağlıyor.
5 yılda AB vatandaşlığı
Ülke vatandaşı olma sürelerine bakıldığında, Avrupa'da İsviçre 12 yılla en uzun sürede vatandaşlık veriyor. Oturum izni alınması sonrasında, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, İtalya, Litvanya, Lüksemburg, Slovenya, İspanya 10 yılda, Danimarka ve İrlanda 9 yılda, Almanya, Hırvatistan, Macaristan, Slovakya 8 yılda, Norveç, 7 yılda, Portekiz ve İngiltere 6 yılda, İsveç, Belçika, Polonya, Hollanda, Letonya, Fransa, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Bulgaristan 5 yılda AB vatandaşı olunmasına imkan sağlıyor.
Bu olanaklar göz önüne alındığında, sığınmacılar hedeflerindeki ülkelere ulaştıklarında sığınma başvurusu yaparak konaklama ve yiyecek gibi imkanlardan yararlanıyor. Bu sığınmacılar eğer savaş bölgelerinden geldiklerini kanıtlarlarsa geri gönderilmeleri oldukça zor oluyor. Pek çok sığınmacı hedeflerindeki ülkeye kadar ulaşıp bu noktada resmi başvurusunu gerçekleştiriyor.
Anahtar Kelimeler: