TRABZON

Kentte 1856'dan beri faaliyet gösteren tarihi Kalkanoğlu pilavcısı, Uzak Doğu'dan gelen turistlerin ilgisini çekiyor

Güney Kore, Japonya ve Çin'den gelen ziyaretçiler, turizm firmalarınca damak zevklerine yakın yemekler tercih ettikleri için tarihi işletmeye yönlendiriliyor

İşletme sahibi Taner Kalkanoğlu:

"Uzak Doğulu turistlerin de ayrı bir ilgisi var çünkü pirinç pilavı onların da mutfağında olan bir yemek"

Trabzon'da 163 yıllık Kalkanoğlu pilavcısı, 4 kuşak önce Osmanlı sarayında hazırlanan lezzeti, kenti ziyaret eden turistlerin beğenisine sunuyor.

Ortahisar ilçesindeki Moloz mevkisinde faaliyet gösteren Tarihi Kalkanoğlu Pilavcısı, kente gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

"Kırım Savaşı" olarak da bilinen, 1853 yılında başlayan Osmanlı-Rus Savaşı esnasında cephelere gönderilmek üzere kentte toplanan askerlerin yiyecek ihtiyacı için dönemin Trabzon Valisi Osman Efendi'nin saraydan bir pilavcı başı istemesi nedeniyle "Kalkanoğlu" lakaplı Süleyman Ağa, Çarşıbaşı ilçesinden kent merkezine getirildi.

Savaşa giden askerlerin yanı sıra pilavdan vatandaşların da yemesini isteyen Süleyman Ağa, Pazarkapı Mahallesi'nde açılan aşevinde pilav ve hoşaf dağıttı.

Vali Osman Efendi, aşevini ziyareti sırasında dağıtımda adaletli olunması için Süleyman Ağa'dan, pilavın terazi ile tartılarak verilmesini istedi. O günden sonra da Kalkanoğlu'nda pilav, teraziyle tartılarak verilmeye başlandı.

Süleyman Ağa, savaş sona erdikten sonra 1856'da aynı mevkide pilavcı dükkanı açtı.

Patentli "Tarihi Kalkanoğlu Pilavı", ailenin dört ve beşinci kuşak fertlerinin elinde, yurt içi ve dışından gelen ziyaretçilerin sofrasına konuk olmaya devam ediyor.

Ortak lezzet Uzak Doğulu turistlerin dikkatini çekti

İşletme sahibi Taner Kalkanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, turizm sezonunda Trabzon'a körfez ülkelerinden büyük ilgi olduğunu söyledi.

Kalkanoğlu, iş yerini ziyaret edenlerin çoğunluğunu bu ülkelerden gelenlerin oluşturduğunu belirterek, "Bunun yanında Uzak Doğulu turistlerin de ayrı bir ilgisi var çünkü pirinç pilavı onların da mutfağında olan bir yemek." dedi.

Güney Kore, Japonya ve Çin'den gelen ziyaretçilerin, turizm firmalarına kendi damak zevklerine yakın yemekleri sorduklarında işletmelerine yönlendirildiklerini ifade eden Kalkanoğlu, ziyaretçilerin ilgisinden memnun olduğunu vurguladı.

"Bu işi bir bayrak yarışı olarak görüyoruz"

Dördüncü kuşak pilavcı Taner Kalkanoğlu, çocukluk zamanlarından itibaren babası Hüseyin Rüştü Kalkanoğlu'nun yanına gelerek işi öğrendiğini anlattı.

Kalkanoğlu, "Ben 1973 yılından beri burayı işletiyorum. Bizde iş devir alınmaz, bu işi bir bayrak yarışı olarak görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Hüseyin Rüştü Bey'in 1977'de hayata gözlerini yumması üzerine pilav ustalığına da geçtiğini söyleyen Kalkanoğlu, "Şu anda oğullarım Arda ve Ali ile buradayız, biz de bayrağı onlara devredeceğiz." dedi.

.