Kazakistan'daki Avrasya Teknoloji Üniversitesi Rektörü Temirbekova, "Türkiye'de disiplinli çalışmayı, zorluklarla mücadele etmeyi ve farklı kültürlerden insanlarla ilişki kurmayı öğrendik." dedi.

Türkiye'nin, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Orta Asya Türk Cumhuriyetleri için başlattığı Büyük Öğrenci Projesi'yle Ankara'da eğitim gören Janar Temirbekova, ülkesi Kazakistan'da üniversite rektörü olarak hizmet ediyor.

Büyük Öğrenci Projesi çerçevesinde devlet bursu ile Türkiye üniversitelerinde eğitim gören binlerce Kazakistanlı mezun, ülkelerinde bakan, diplomat, banka ve ulusal şirket yöneticisi, rektör gibi kamu ve özel sektörün önemli pozisyonlarında görev yapıyor.

Kazakistan'dan Türkiye'ye giden ilk öğrenciler arasında Avrasya Teknoloji Üniversitesi Rektörü Janar Temirbekova da bulunuyor.

Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünü 1993'te kazanan ve 2000'de mezun olan Temirbekova, daha sonra aynı üniversitede İşletme anabilim dalında yüksek lisans yaptı.

Temirbekova, mezun olduktan sonra Türkiye'de Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Kazak-Türk Üniversitesinde araştırma görevlisi, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatında (TÜRKSOY) Genel Sekreter asistanı ve yayın sorumlusu olarak çalıştı.

2010'da ülkesine dönen ve çeşitli üniversitelerde öğretim üyesi olarak çalışan Temirbekova, 2017'den bu yana Avrasya Teknoloji Üniversitesinde rektör olarak görev yapıyor.

Temirbekova AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kazakistan'ın bağımsızlığını ilk tanıyan ve çeşitli alanlarda yardım elini uzatan ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini belirterek, "Türkiye o yıllarda (1991'den itibaren) Kazakistan ve diğer Orta Asya ülkeleriyle yakın ilişkiler kurdu. Bu bağlamda yapılmış en başarılı ve uzun vadeli projelerin başında şüphesiz Büyük Öğrenci Projesi geliyor." dedi.

Proje sayesinde kendisinin de Türkiye'de eğitim alma imkanı bulduğuna işaret eden Temirbekova, okuduğu üniversitede mesleğine ve bilime düşkün hocalar sayesinde yüksek kalitede eğitim alarak farklı konularda bilimsel araştırma yapmayı öğrendiğini ve neticede liderlik ve iş değerleri üzerine oldukça önemli araştırmalar yaptığını dile getirdi.

Temirbekova, üniversitede aldığı eğitim ve çalışma disiplinin iş hayatında başarılı olmasına katkı sağladığını ifade ederek, "Hocalarımız, bize en üst kalite standartlarında çalışmayı ve gayret etmeyi öğretti." şeklinde konuştu.

Türkiye'de dünya standartlarında eğitim veren üniversiteler olduğuna dikkati çeken Temirbekova, "Umarım bu standartlardan hiçbir zaman ödün vermezler." ifadesini kullandı.

"Türkiye disiplinli olmayı, insanlarla ilişki kurmayı öğretti"

Temirbekova, Türkiye'de okumanın İngilizce ve Türkçe öğrenmek açısından avantaj sağladığının altını çizerek, Orta Asya ülkeleri vatandaşları için Türkiye'de okumanın iş hayatına büyük üstünlükler sağladığını, Türkiye mezunlarının Kazakistan piyasasında kolayca iş bulabildiklerini aktardı.

Temirbekova, Türkiye'de mezun olup, kendi ülkelerine gidip, hem kamu hem de özel sektörde çok iyi görevlerde çalışan birçok mezunun olduğuna dikkati çekerek, "İşlerinde çok başarılılar. Bu gurur verici. Türkiye'de disiplinli çalışmayı, zorluklarla mücadele etmeyi ve farklı kültürlerden gelen insanlarla ilişki kurmayı öğrendik." dedi.

Mezunların ülkeler arasında bir köprü olduğunu dile getiren Temirbekova, Türkiye'yi ikinci yurdu olarak hissettiğini, öğrencilerine ve akrabalarına her zaman Türkiye'de okumayı tavsiye ettiğini söyledi.

Temirbekova, Türkiye Bursları Programı, Mevlana Değişim Programı ve diğerlerin eğitim alanındaki ikili ilişkilerin gelişmesine ivme kazandırdığını ifade ederek, bu ilişkileri bir üst seviyeye taşımak için yeni adımların atılması gerektiğini belirtti.

Bu bağlamda gelecek yıllarda Kazakistan ve Türkiye Üniversiteleri Konsorsiyumu kurmayı planladığını aktaran Temirbekova, şöyle devam etti:

"Konsorsiyum çerçevesinde üniversiteler çift diplomalı ortak programlar geliştirilebilir. Öğrenci ilk iki eğitim yılını Kazak üniversitesinde, kalan iki yılını Türk üniversitesinde devam ettirerek (veya anlaşmaya göre önce Türkiye'de başlayıp, sonra Kazakistan'da devam edip) toplamda 4 yılda iki diploma sahibi olabilir."

Temirbekova, Türkiye'de sosyal bilimler araştırma yöntemlerinin geliştiğine işaret ederek, bu yöntemlerle Orta Asya'da çeşitli alanlarda ortak projeler yürütülebileceğini sözlerine ekledi.

Büyük Öğrenci Projesi

Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Türkiye'nin Orta Asya Türk Cumhuriyetleriyle siyasi, kültürel ve ekonomik ilişkileri yeni boyutlar kazandı.

Türkiye ile Orta Asya Türk Cumhuriyetleri arasında her alanda iş birliği anlaşmaları imzalanarak hayata geçirilirken, bunlardan biri de 1992'de uygulamaya konulan Büyük Öğrenci Projesi oldu.

Proje çerçevesinde, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan'dan binlerce öğrenci Türkiye'deki çeşitli üniversitelerde burslu eğitim aldı.