Türkiye'nin Berlin Büyükelçi Ali Kemal Aydın, panelin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de farklı dinlere mensup ve farklı etnik kökene sahip insanların bulunduğuna işaret ederek, “Biz de bu zenginliği koruyup, muhafaza edip bu kültürel çeşitliliği yaşatmak için çalışıyoruz." dedi.

Aydın, bu bağlamda son yıllarda Türkiye’de birçok kilisenin ve sinagogun tamir edildiğinin altını çizdi. Aydın, "Çeşitliliğimiz zenginliğimizdir" değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Başkanı Bülent Bilgi de bir önce  Londra’da düzenledikleri paneli, Berlin’den sonra Brüksel, Paris, Viyana, Zürih gibi diğer Avrupa ülkelerinde de gerçekleştireceklerini söyledi.

Bilgi, Avrupa’nın, fakirler ile zenginler arasındaki makasın açılması, yaşlılıkta fakirlik, popülizm ve mülteci krizi gibi birçok sınamayla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Bilgi, karşılıklı güven ve saygıyla bu sınamaların üstesinden gelinebileceğine vurgu yaptı.

Bilgi, İslam’ın çok uzun bir zamandan beri Avrupa’nın bir parçası olduğunu ifade ederek,  “Bir kişi, kabul görür ve ona saygı gösterilirse bulunduğu ülkeye aidiyet duyar." diye konuştu.

Bilgi konuşmasını şöyle tamamladı: "Mültecilere, Yahudilere ve Müslümanlara yönelik kışkırtıcılık yapan aşırı sağcı popülistlerle de mücadele etmek gerekir."

Türkiye Keldani Katolik Kilisesi Patrik Vekili François Yakan da Batı'nın kültürel değerlerinin  Asya kültüründen geldiğini söyledi.

Yakar, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeniden toparlanmaya çalışan Avrupa’ya az gelişmiş ülkelerden göçmenlerin geldiğini ve göçmenleri kabul eden ülkelerde yaşanan kültürel zorlukları anlattı.

Yakan, ahlaki kurallarının her yerde aynı olduğunu, coğrafi ve kültürel farklılıkların bu kuralların geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade etti.

Yakan konuşmasını şöyle konuştu; "Türkiye’de  binlerce yıl önce var olan bu çok kültürlük zenginliğinin nasıl korunacağına ve nasıl ön planda tutulacağına büyük önem verilmektedir."

Türkiye Katolik Episkoposlar Kurulu Basın Sözcüsü Dr. Rinaldo Marmara da çok kültürlülüğün demokrasiyi inşa eden öğelerin en önemlisi olduğunu ifade ederek, “Osmanlı İmparatorluğu başarıyla bu sınavın üstesinden geldi ve değişik kültürlere hayat tanıyan devlet yapısı da zamanımızda örnek teşkil etmektedir." dedi.

Bu modelin bugünkü Avrupa Birliği (AB) modeli olduğunu söyleyen Marmara, "Bir anlamda Osmanlı İmparatorluğu AB’nin öncüsü ve modeli sayılmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Paneli, sivil toplum derneklerinin temsilcileri ve vatandaşlar dinledi.