Zelanda'daki iki camiye terör saldırısına dünyadan tepkiler gelmeye devam ediyor
ANKARA
Christchurch şehrindeki saldırılara ilişkin uluslararası kuruluşlardan ve dünyanın dört bir yanındaki ülkelerden kınama, tepki ve taziye mesajları geldi
Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrinde cuma namazı sırasında iki camiye düzenlenen ve 49 kişinin katledildiği terör saldırılarına tüm dünyadan tepki ve kınamalar gelmeye devam ediyor.
Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "Christchurch'te camilere yönelik korkunç terör saldırılarını şiddetle kınıyorum." ifadesini kullandı.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, "Yeni Zelanda'daki terör saldırılarında hayatını kaybedenlere başsağlığı diliyoruz. İbadethanelere yapılan saldırılar hepimize yapılmış sayılır." ifadesine yer verdi.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise Twitter hesabından bir mesaj paylaşarak, "Christchurch'teki hain saldırı hiçbir zaman Yeni Zelanda'nın hoşgörülü ve ılımlı tutumuna zarar veremeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani, "Yeni Zelanda'daki terör saldırılarından gelen görüntüler karşısında insanın nutku tutuluyor. Irkçı nefret ve çılgınlık, camide ibadet eden masumları hedef aldı." açıklamasını yaptı.
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, "Christchurch'teki Müslüman toplumuna yapılan terör saldırısını derin üzüntü ve korkuyla öğrendim. Kurbanların yakınlarına ve tüm (Müslüman) toplumuna en samimi başsağlığı dileklerimi iletiyorum." dedi.
Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa, Avusturya, İspanya, Norveç ve Hollanda'dan terör saldırısına tepkiler
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, terör saldırısı ile ilgili, “Dua için toplanan sivillere yapılan saldırı, iğrençlik ve acımasızlıkla şok yaratıyor. Bu suça karışan herkesin hak ettiği cezayı almasını umuyorum.” ifadelerini kullandı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Yeni Zelanda'daki terör saldırılarına ilişkin, "Yeni Zelanda'da huzur içinde ibadet edilen camide ırkçı nefret nedeniyle öldürülenler için yas tutuyorum. Bu tür teröre karşı, yan yana duruyoruz.'' ifadelerine yer verdi.
İngiltere Başbakanı Theresa May, terör saldırısına tepki gösterirken, başkent Londra'da bugün camiler çevresinde silahlı polislerle güvenlik önlemi alınacağı bildirildi. May, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "İngiltere adına, Christchurch'teki terör saldırısının ardından Yeni Zelanda halkına en derinden başsağlığı diliyorum. Düşüncelerim, bu tiksindirici şiddet eyleminden etkilenlerle." ifadesini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Düşüncelerim Christchurch'deki camilere yönelik iğrenç suçların mağdurları ve yakınlarıyla. Fransa, her türlü aşırılığa karşı duruyor ve dünyada terörizme karşı ortaklarıyla hareket ediyor." vurgusu yaptı.
Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen yaptığı açıklamada, terör saldırısına tepki göstererek, “Christchurch’de ibadet ve dua eden insanlara yönelik düzenlenen terör saldırısı korkunç ve barbarca bir saldırıdır. Böyle hain ve gaddarca yapılmış bir saldırı en sert şekilde kınanmalıdır." dedi.
İspanya Dışişleri Bakanı Josep Borrell, resmi twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Aşırıcı fanatiklerin şiddeti ve mantıksızlığı, toplumlarımızın değerleri üzerine baskı kurmayı ya da yıkmayı asla başaramayacaktır." ifadelerini kullandı.
İspanya Kraliyet Sarayı'nın resmi twitter hesabından yapılan açıklamada da "İki camideki katliamın ardından Yeni Zelanda halkına ve yetkililerine destek verildiği" vurgulanarak, "Dünyanın herhangi bir yerinde olan teröristler, toplum ve ailelerde trajedi ve acıdan başka bir şey bırakmamıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Norveç Başbakanı Erna Solberg, 2011'de Anders Behring Breivik isimli teröristin Norveç'te 77 kişiyi öldürdüğü saldırıyla bugün Yeni Zelanda'daki terör saldırısı arasındaki benzerliğe dikkati çekti.
Solberg, "Bu her ne kadar aşırı sağcı fanatiklerin, göçmenlere ve sığınmacılara karşı saldırısı gibi görünse de bu dünya çapında yaşanıyor. Bu bizler için tansiyonu düşürmek, aşırıcılığa karşı birlikte çalışmak ve birbirimizle böyle bir hadise olduğunda dayanışma içinde olmamız gerekliliğine ilişkin güçlü bir ikaz." ifadelerini kullandı.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, sosyal medya hesabından, “Yeni Zelanda’daki iki camiye yapılan korkunç saldırıdan şoke oldum. Düşüncelerimiz bütün kurban ve geride kalanların yanında. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern'e başsağlığı diledim.” mesajını paylaştı.
Hollanda Kralı Willem Alexander ve Kraliçesi Maxima ise, paylaştıkları mesajda, onlarca kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı camiye yapılan terör saldırılarından şoke olduklarını belirterek “Nefret ve hoşgörüsüzlük korkunç bir şekilde bedelini aldı. Bu akılsızca yapılan şiddetten etkilenenlerle içtenlikle beraberiz." ifadelerine yer verdi.
Sırbistan, Kosova, Bosna Hersek, Karadağ ve Kuzey Makedonya'nın tepkisi
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Yeni Zelanda'da iki camiye yapılan terör saldırısına ilişkin, "Yeni Zelanda'daki trajedi, terörün acımasızlığı karşısında dünyanın birlik olması gerektiği mesajını veriyor." dedi.
Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi de Yeni Zelanda'daki iki camiye yapılan terör eylemlerini sert bir şekilde kınadığını ifade ederek, "Bu tür eylemler, dünyada her türlü aşırıcılık ve teröre karşı mücadeleye devam edilmesi gerektiğinin kanıtıdır." dedi.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Hırvat üyesi Zeljko Komsic de Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern ve terör saldırısında hayatını kaybedenlerin ailelerine gönderdiği taziye mesajında, iki camiye yapılan terör saldırısını sert bir şekilde kınadığını bildirdi. Terör saldırısını düzenleyen ve planlayanların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini kaydeden Komsic, "Aşırıcı ideolojiler ve korkakça yapılmış eylemler, en sert biçimde kınanmalıdır. Biz de Bosna Hersek olarak terörle mücadeleye katkıda bulunacağız." ifadelerini kullandı.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milo Djukanovic de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Karadağ, Yeni Zelanda'daki terör eylemini şiddetle kınıyor. Ülkemiz şiddet, aşırıcılık, nefret ve hoşgörüsüzlüğün her türlüsüne karşı mücadelede kararlı olmaya devam edecek." dedi.
Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Nikola Dimitrov ise Yeni Zelanda'daki korkunç terör saldırısı haberini duyduğunda sarsıldığını belirterek, "Şiddet ve nefrete karşı Yeni Zelanda halkıyla dayanışma içerisindeyiz. Derin başsağlığı diliyoruz." ifadesini kullandı.
Mısır, Lübnan, Ürdün, Bahreyn, Kuveyt, Umman ve İran'dan tepkiler
Mısır'daki El-Ezher Kurumu, Yeni Zelanda'da iki camiye düzenlenen terör saldırısını kınadı. Ezher'den yapılan yazılı açıklamada, Yeni Zelanda'daki saldırı, "nefret söylemi ile İslamofobinin ve yabancılara karşı düşmanlığın yükselişinin tehlikeli bir göstergesi" olarak nitelendirildi.
Lübnan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, saldırı "korkunç bir terör suçu" olarak nitelenerek kınandı. "Aşırılığın eli, en korkunç eylemleriyle inançlı insanların ibadet ve hoşgörü için güvenli gördüğü camilere uzandı. Dışişleri Bakanı Cibran Basil, daha önce birçok sebepten ötürü Batı toplumlarındaki aşırı sağa karşı uyarıda bulunmuştu. Bugün ise buna tepki olarak toplumları büyük tehlikelerle karşı karşıya bırakacak aşırı sola karşı uyarıyor." ifadelerine yer verildi.
Ürdün Hükümet Sözcüsü Cumane Guneymat yayımladığı yazılı açıklamada, masumlara yönelik saldırıların terörün en çirkin şekli olduğunu dile getirdi. Yeni Zelanda'daki terör saldırısını "katliam" olarak nitelendiren Guneymat, terörle mücadelede uluslararası iş birliğinin önemini vurguladı.
Bahreyn Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada ise, "Tüm dini, ahlaki ve insani değerlere aykırı olan bu korkakça terör saldırısını şiddetle kınıyoruz." ifadelerine yer verildi. Açıklamada ayrıca, Yeni Zelanda'nın terörle mücadele ve güvenliği temin etme çabasına Bahreyn'in destek verdiği kaydedildi.
Kuveyt Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, iki camiye düzenlenen terör saldırısı kınanarak, Kuveyt'in vatandaşlarını ve ülkenin güvenliğini korumak için aldığı her önlemde Yeni Zelanda'nın yanında olduğu ifade edildi. Açıklamada, uluslararası topluma "dünyanın güvenliğini, istikrarını ve bütünlüğünü hedef alan şiddet ve terörizmle mücadele için daha fazla çaba gösterilmesi" çağrısında bulunuldu.
Umman Dışişleri Bakanlığı da söz konusu terör saldırısını kınadığı yazılı açıklamasında "Masum insanlara yönelik her türlü şiddet, terörizm, nefret ve ırkçılığı her zaman ve her yerde reddediyoruz." ifadelerine yer verdi.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Yeni Zelanda'da iki camiye yapılan terör saldırılarının "Batılı ülkelerin Müslümanlara yönelik ikiyüzlü tavırlarından" kaynaklandığını ifade etti. Zarif, Twitter hesabından paylaştığı mesajında, "Batılı 'demokrasilerde' bağnazlığın teşvikinin cezasız bırakılması, İsrailli haydutların Filistin'de Müslümanlara hakaret etmek için camiye girmesine ve Yeni Zelanda'daki teröristlerin 49 Müslüman'ı canlı yayında öldürmesine yol açıyor. Müslümanların şeytanlaştırılmasını 'ifade özgürlüğü' kisvesi altında savunan Batı'nın ikiyüzlülüğü sona ermelidir." ifadelerini kullandı.
Endonezya ve Malezya'nın tepkisi
Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo ve Dışişleri Bakanı Retno Marsudi, Yeni Zelanda'da iki camiye düzenlenen terör saldırısını şiddetle kınadığını belirterek, yaşamını yitirenlerin ailelerine baş sağlığı dileğinde bulundu.
Widodo, terör saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada, menfur terör saldırısını şiddetle kınadığını belirterek, yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı dileğinde bulundu.
Saldırıyı kınadığını dile getiren Marsudi de Endonezya’nın Wellington Büyükelçiliği yetkililerinin duruma ilişkin yerel makamlarla temasının sürdüğünü belirtti.
Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed de yaptığı açıklamada, "Yeni Zelanda hükümetinin bu teröristleri yakalayıp hukuk kuralları kapsamında gerekeni yapmasını temenni ediyorum." dedi.
Anahtar Kelimeler: Zelanda'daki iki camiye terör saldırısına dünyadan